Bugün, 22 Mayıs 2025 Perşembe
  • BIST 100

    9429,78%0,33
  • DOLAR

    38,88% 0,03
  • EURO

    44,11% 0,09
  • GRAM ALTIN

    4133,83% -0,21
  • Ç. ALTIN

    6669,38% 0,12

Batman'da "Son Kale: Aile" paneli yoğun ilgi gördü

HÜDA PAR Kadın ve Aile Başkanlığı tarafından Batman'da düzenlenen "Son Kale: Aile" paneli, vatandaşların yoğun ilgisiyle gerçekleşti.

POLİTİKA 22.05.2025 11:47:21 0
Batman

Kültür Merkezi'nde moderatörlüğünü Hukukçu Zehra Talayhan'ın üstlendiği panele vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelde HÜDA PAR İl Başkanı Davut Şahin ve Kadın Kolları İl Başkanı Şenay Coşkun birer selamlama konuşması yaptı.

Panelin ilk konuşmacısı HÜDA PAR Kadın ve Aile Başkanı Aynur Sülün, günümüzde aileyi tehdit eden sosyal ve kültürel tehlikelere dikkat çekti.

"Tehlikelerine rağmen Avrupa’dan medet ummaktan vazgeçemiyoruz"

Son 10 yılda ailelerin büyük bir hızla kan kaybettiğine vurgu yapan Sülün "İmzalanan uluslararası sözleşmeler, bunlara karşı çıkartılan kanunlar, izlenen politikalar, televizyon programları ve özellikle gündüz kuşağı yayınları, aile kurumunu adeta ayaklar altına alacak şekilde sunulmuştur. Maalesef, bugün geldiğimiz noktada bu unsurların etkisi büyüktür. Avrupa’da yaşanan tehlikeler bizde bir anda etkisini göstermeye başlamıştır. Ancak bizler, bu durum karşısında hâlâ Avrupa’dan medet ummaya devam ediyoruz. Bir yandan sorunlarımıza çözüm aramaya çalışırken, diğer yandan da bu sorunların asıl kaynağı olan Avrupa’dan medet ummaktan vazgeçemiyoruz." dedi.

"Kanunlar toplumun gelenekleri, görenekleri ve kültürleri baz alınarak yapılmalıdır"

HÜDA PAR Kadın ve Aile Başkanı Aynur Sülün

Boşanma oranlarının da arttığının altını çizen Sülün "Boşanma oranlarına baktığımızda; 2014 yılında yüzde 3 olan oran, 2024 yılında yüzde 5’e yükselmiştir. Evlilik oranları ise 2014’te binde 7.72 iken, bu oran 2024’te 6.65’e düşmüştür. Üstelik evlenme yaşına geldiği halde evlenmeyen gençlerin sayısı 19 milyona ulaşmıştır. Yani, gençler artık evlenmek istememektedir. Peki, bu sürece nasıl geldik? 1926 yılında İsviçre'den getirilen Medeni Kanun, olduğu gibi kabul edilmiştir. Oysa bir toplum için kanunlar, sorunları çözmek amacıyla; o toplumun gelenekleri, görenekleri ve kültürleri baz alınarak yapılmalıdır. Ancak bizde kanunlar, toplumu değiştirmek ve dönüştürmek için yapılmakta ya da doğrudan başka ülkelerden kopyalanmaktadır." diye konuştu.

"Kanunla 1988 yılına kadar sınırlı olan nafaka uygulaması, sınırsız hâle getirilmiştir"

Açıklamasının devamında Sülün "‘Kadına karşı her türlü ayrımcılığı önleme’ adını taşıyan SEDAW da, yine Birleşmiş Milletler tarafından 1971’de imzaya açılmış ve ülkemiz tarafından 1985’te imzalanmıştır. Bu anlaşma doğrultusunda Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda çeşitli değişiklikler yapılmıştır. Örneğin; erkek, aile reisliğinden çıkarılmış ve bu kavram kaldırılmıştır. İlk kez 1995 yılında ‘cinsel sapkın’ olarak nitelendirilen bir dernek açılmıştır. Ayrıca, 1988 yılına kadar süresi sınırlı olan nafaka uygulaması, sınırsız hâle getirilmiştir. Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikle evlilik içi tecavüz kavramı getirilmiştir." ifadelerini kullandı.

"İstanbul Sözleşmesi şiddetin daha da artmasına sebep oldu"

"Tüm bu gelişmelerin toplumsal etkileri sürerken, 2011 yılında ‘İstanbul Sözleşmesi’ imzalanmıştır." diyen Sülün "Adı ‘Kadına Yönelik Her Türlü Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi’ olan bu anlaşma, maalesef şiddeti önlemek yerine, son 10 yılda şiddetin daha da artmasına sebep olmuştur. Bu sözleşme, Avrupa Birliği’nin düzenlediği bir anlaşmadır. Bu süreçte, doğal ve fıtri olanı savunmak suç hâline gelirken, cinsel sapkınlıkların normalleştiği bir döneme girilmiştir. Her ne kadar bu sözleşme feshedilmiş olsa da, toplumda etkileri devam etmektedir. Bu sözleşmeye bağlı olarak 2012 yılında 6284 sayılı yasa çıkarılmıştır. Aileyi, kadına yönelik bir tehdit olarak gören ve aile karşıtı bir ideolojinin mensuplarınca hazırlanmış olan bu yasanın, iyi niyetli olması, şiddeti önlemesi ve aileyi koruması mümkün değildir. Çözüm ise, bu yasanın ya tamamen yürürlükten kaldırılması ya da ciddi şekilde revize edilmesidir." açıklamasında bulundu.

"Yeni yasa düzenlemesi yapılmalı"

İstatistiklere göre, kadına yönelik şiddetin yüzde 80’inin alkol kaynaklı olduğunu belirten Sülün "Peki, alkole dokunan var mı? Maalesef yok. Bu nedenle, her iki tarafın da dinleneceği, adil bir yeni yasa düzenlemesi yapılmalıdır. Sorun yaşayan eşler için ayrıca ‘şiddet’ kavramı tekrar gözden geçirilmeli, sınırları net bir şekilde çizilmelidir. 6284 sayılı yasa, adından da anlaşılacağı üzere erkeği peşinen şiddet uygulayıcı, kadını ise şiddet mağduru olarak görmekte; evi de şiddetin uygulandığı bir yer olarak tanımlamaktadır. Hâlbuki yapılan araştırmalara göre, kadının en fazla şiddet gördüğü yerler; iş yerleri, eğlence sektörü ve fuhuş sektörüdür. Ancak bu alanlar sürekli görmezden gelinmekte, kadınların yalnızca aile içinde şiddet gördüğü yönünde bir algı oluşturulmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Çözüm İslam'ın aile modelidir"

100 yıldır laik ve seküler bir sistemle yönetildiklerini belirten Sülün, şöyle devam etti:

"Bu sistem, topluma sürekli olarak ahlaksızlığı pompalamaktadır. Oysa şiddet, bir ahlak problemidir. Ancak sistemin bireylerde oluşturduğu ahlaki çöküntü, İslam’a, geleneklerimize ve kültürümüze mal edilmeye çalışılmaktadır. İsveç, Norveç ve Danimarka gibi ülkelerde kadına yönelik şiddet ve tecavüz oranları, dünya ortalamasının çok üzerindedir. Aslında dünya için tek çözüm; İslam’ın kadını, erkeği ve evladı konumlandırdığı görevleri, hakları ve sorumlulukları belirlediği düzendir. Bu modelin üzeri kapatılmak istenmektedir. Çünkü bugün dünyada aileyi, kadını gerçek anlamda koruyabilecek ve evliliğin devamını sağlayabilecek tek öğreti, İslam’ın aile modelidir. Bizler, İslam’ın aile modelini; kadına yüklediği roller ve sorumluluklarla birlikte, dünyaya sunulması gereken yegâne çözüm olarak ortaya koymak zorundayız."

HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı

"Yapılacak çok iş var"

Ardından HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, partilerinin "Ailenin korunmasına dair kanun teklifi" hakkında detaylı bilgi verdi.

Aileyi korumada ve ayakta tutmada topluma sorumluluk düştüğünü, bu sorumlulukların devlete de düştüğünü vurgulayan Ramanlı "Her iki kanadın da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir ki bugün konuştuğumuz doğurganlığın azalması, evliliklerin azalması, boşanmaların artması gibi hususları artık gündemimizden çıkaralım. Bu işte yapılacak çok iş var." dedi.

"Umudumuz herkesin teklifimize destek vermesi"

Parti olarak aile kurumuna, cinsi sapkınlığa ve kirli, zehirli akımlara karşı toplumu korumak için yoğun bir çaba sarf ettiklerini vurgulayan Ramanlı, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz aylarda Meclis Başkanlığına kanun teklifi sunduk. Bunun çalışmalarını aylardır sürdürüyorduk. Uzman görüşü, paydaşların fikirlerini aldık ve sonuçta bir kanun teklifiyle toplumumuzun gündemine geldik. Umuyoruz ki aile kurumunun öneminin farkında olan tüm halkımız, endişe sahibi herkes, bu teklife destek versin. Meclis'te bizim dışımızdaki siyasi parti temsilcilerini baskı altına alsın. Bu kanun teklifine destek vermeleri hususunda onları teşvik etsin."

"Cinsi sapkınlık özendiriliyor"

Cinsi sapkınlığın özendirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Ramanlı "Özellikle televizyonlarda, reklamlarda, sivil toplum ayağında bu cinsi sapıklığın özendirildiği pek çok argüman var. Bunlara karşı hükümetin yaptığı bir şey yok. Kanunlarımızda da ciddi boşluklar var. Bunu özgürlük alanı, bir hak olarak göstermeye çalışanlar var. Hatta bu cinsi sapıklığı, ahlaksızlığı politik kimlik olarak kabul ettirmeye çalışanlar var." dedi.

"Çok çirkin olan fiiller gayet hoş gösterilmeye çalışılıyor"

"Fıtrat bize ailenin bir kadın ve erkeğin birleşmesinden meydana geldiğini söylüyor." diyen Ramanlı "Ama bu cinsi sapıklar bize ne diyor 'erkek erkekle, kadın kadınla olabilir' diyor. Çok çirkin olan bu fiilleri gayet güzel, hoş göstermeye çalıştıklarını görüyoruz. Mevzuatımızda buna engel olacak ciddi bir düzenleme maalesef yok. Biz de bu amaçla Türk Ceza Kanununda, RTÜK ve Ceza Muhakemesi Kanununda bazı eklemeler ve değişiklikler yapılmasını teklif ettik." ifadelerini kullandı.

"Cinsi sapkınlığın bir caydırıcılığı yok"

Cinsi sapkınlığa karşı önleyici ciddi bir cezanın bulunmadığını belirten Ramanlı "Bu suçun bir caydırıcılığı yok. Biz bu suçun cezasının 2 yıldan 8 yıla kadar çıkarılmasını teklif ettik. Alenen hayasızca hareketlere karşı ise bir yıldan 2 yıla kadar bir hapis cezası öngörülmesini istedik. Hayasızca hareketlerin ya da alenen ilişkilerin aynı biyolojik cinsten kişiler arasında gerçekleşmesi halinde de bu cezanın bir kat artırılması gerektiğini ifade ettik. Bu fiile teşebbüs edenlerin caydırılmasını istedik. Bu tür hareketlerin teşvik edilmesi, propagandasının yapılması, normal gösterilmesi fiillerini de caydırıcı tedbirlerle önlemeye çalıştık. Bunun da cezasının 3 yıldan 5 yıla kadar olması gerektiğini ifade ettik." diye konuştu.

"RTÜK bizim kanayan yaramız"

Bu konuda git gide artan bir tehlikenin varlığından bahseden Ramanlı, şunları söyledi:

"Bu tehdidin önünü almamız gerekiyor. RTÜK bizim kanayan yaramız. Normalde bugün gündüz kuşağı programlarının yapılamıyor olması lazım. Bu kadar çirkefliklerin, bu kadar toplumun altına dinamit koyarcasına; manevi değerlerine saldırı niteliğindeki bu yayınların yapılmaması gerekiyor. Ama maalesef serbestçe ve cüretkarca bunlar yapılıyor. Yayın ilkeleri arasında RTÜK kanununda aynı biyolojik cinsten kişilerin cinsel birlikteliğini, evliliğini teşvik edemez diye bir madde koyduk. Toplumu koruyup kollayabilmek için bu tür fiillerin de gözaltı ya da tutuklama sebebi olması gerektiğini belirttik."

"Medeniyetimizden uzak bir sistemle karşı karşıyayız"

Aileyi, nesli korumak gibi bir görevlerinin olduğuna vurgu yapan Ramanlı "Avrupa'dan ithal kanunlarla, anlayış ve düşüncelerle kendi medeniyetinden uzaklaşmış, unutmuş maalesef bir sistemle karşı karşıyayız. İslami, insani ve medeni değerlerimizi maalesef kendi mahallemizde olan insanlara anlatmakta zorlanıyoruz. Bunu dindar siyasetçilerimize anlatmakta zorlanıyoruz. Bu yasama yılı bitmeden bu kanun teklifimizi Meclis'e getireceğiz. İnşallah orada Meclis'in kahir ekseriyeti bizim bu kanun teklifimize 'evet' oyu verecek." dedi.

"Kadına yönelik şiddetin sebepleriyle yüzleşmek istemiyorlar"

Ramanlı, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet diyoruz. Kadına yönelik şiddet daha çok İslami değerlerle tanışmamış, manevi değerlerden yoksun, bir neslin maalesef icraatıdır. Rabbini bilen, Peygamberini seven, İslam'ın merhametiyle tanışan insanların, kadına yönelik şiddetle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Ama öyle bir propaganda yapılıyor ki sanki kadına yönelik şiddeti dinimiz emrediyormuş gibi hep İslami değerlere bir saldırı aracı kılınıyor. Kadına yönelik şiddeti bir bayrak haline getirip inanç değerlerimizle savaşmayı bir maharet sayan güruhla karşı karşıyayız. Kadına yönelik şiddeti engellememiz lazım ama bunun için sebeplerini araştırmamız lazım. Kadına yönelik şiddetin sebepleriyle yüzleşmek istemiyorlar. Sebebi araştırdıklarında karşılarına alkol çıktığında, alkolizm ile mücadeleyi göze alamıyorlar. Karşılarına kumar illeti çıktığında kumar ile mücadeleyi göze alamıyorlar. Gayri ahlaki yaşam tarzı çıktığında onunla mücadele edemezler. O yüzden sebeplerini değil, onu bahane ederek ideolojik bir cephe açarak manevi değerlerimize saldırı gerçekleştiriyorlar. Aileyi koruyalım ama kadına yönelik şiddeti asla tolere etmeyelim. Kadına yönelik şiddetle mücadele edelim ama asla aileye zarar vermeyelim."

Eğitimci-Yazar Özkan Yaman

"Aile fıtratını Allah yerleştirmiş"

Son panelist Eğitimci-Yazar Özkan Yaman ise "Ailenin insan fıtratı ve toplumun devamı açısından önemi" konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Ailenin fıtri olduğunu belirten Yaman "Bu sadece insana has bir şey de değil. Bütün canlıların aileleri var. Ailesi olmayan yok. Aile dediğiniz şey sonradan paket olarak üretilen bir şey değil ki. Allah yaratırken her canlıya aile olma özelliğini, fıtratını yerleştirmiş. Hangi millet, din vardır ki aileyi istemesin? Devletlerin sermayesi, kaynağı, gücü nedir? İnsan. İnsan nerede yetişiyor? Ailede yetişiyor. O zaman ailesizlik veya aile karşıtlığı iki sebepten olabilir. Birincisi zır delilik, ikincisi de zır kötülük." diye konuştu.

"Avrupa'da, Batı'da ahlaksızlık aileyi yok etti"

Tarihte ailesi olmayan bir topluluğun bulunmadığına işaret eden Yaman "Ailesini güçlendirmek istemeyen bir topluluk yok, şimdi de yok. Ancak Avrupa'da, Batı'da ahlaksızlık aileyi yok etti. Amerika'da, İngiltere'de aile diye bir şey yok. Almanya'da, Hollanda'da evlilik oranları yok. Müslümanları çıkarırsanız evlilik oranları diye bir şeyleri yok." ifadelerini kullandı.

"Bu yönetimler, ülkelerini Kur'an'dan çalarak yönetiyorlar"

"Arap ailesi bugüne Kur'an ile geldi. Kürt, Türk ailesi bugüne Kur'an ile geldi. Endonezyalı, Pakistanlı bugüne Kur'an ile geldi." diyen Yaman "Hindistan'da kadınlar mirastan pay alamaz, kadının kocası öldüğünde birçok mezhepte kadın sokağa atılır, bazıları kadını diri diri gömer. Çin'de daha bundan 50 sene öncesine kadar kız çocuklarına isim verilmiyordu. İngiltere'de kadınlar 17'nci yüzyıla kadar İncil'e el süremezlerdi. 1900'lü yıllara kadar Avrupa'da semt pazarlarında kadın dövme sopaları satılıyordu. Şu anda her sabah bütün Yahudi mezheplerinde bir dua var, 'Tanrım beni kadın olarak yaratmadığın için sana şükürler olsun' duaları bu. Şu an saydığım tüm bu yönetimler, ülkelerini Kur'an'dan çalarak yönetiyorlar. Ama bunu böyle söylemiyorlar." ifadesini kullandı.

"Evlilikleri kolaylaştıranlara toplumda statü verirdim. Onları vergilerden muaf tutardım"

Katılımcıların ilgiyle takip ettiği panelde Yaman, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Devlette yetkili olsam ya da gücüm olsa ne yapardım biliyor musunuz? Sabahtan akşama kadar sadece aile yayını yapan televizyon, radyo ve sosyal medya kurardım. Her köşeye bakkal açar gibi aile vakıfları açardım. Okullarda çocuklara haftada 6 saat matematik ve dil dersleri dışında 40 saat aile anlatılmalıdır. Ve bu zorunlu olmalıdır. Camilerde imamları her gün 8 saat aileyi anlatma zorunluluğu bırakırdım. Ben olsam herkesin bağlı olduğu bir aile imamı tahsis ederdim. Çünkü şu an karşımızda bir yangın var. Aile gidiyor. Çocuğumuz gidiyor. Çılgınca çözümlere ihtiyacımız var. Seferberlik, savaş halindeyiz ama farkında değiliz. Ayrıca günde 40 vakit minarelerden aile ile ilgili ayet ve hadis okuttururdum. Şehirlerin billboardlarına her gün aile resmi paylaşırdım. Aile ile ilgili 10 ayet, 10 hadis ezberlemeyene, basit bir aile ilmihalinden sınavı geçemeyene evlilik cüzdanı vermezdim. Evlilikleri kolaylaştıran ve destek verenlere toplumda statü verirdim. Onları vergilerden muaf tutardım." (İLKHA)

Bursa'da "Gazze'de İşgale Son, Filistin İçin Kampüsler Ayakta" yürüyüşü düzenlendi

Battalgazi Belediyesi'nden çocukların dijital dünyada kaybolmamasına yönelik etkinlik

Elazığ-Diyarbakır tren seferinde vagonlar raydan çıktı

İletişim Başkanı Altun: Filistin'deki zulüm, tüm teknolojik imkanların kullanıldığı bir soykırıma dönüştü

Belediye Başkanı Geçit: Üretim, istihdam ve ihracat odaklı iş birliklerine büyük önem veriyoruz

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini sabit tuttu

Gaziantep Umut Kervanı Başkanı Özaslan'dan kurban bağışı çağrısı

SGK Haftasında BESO’ ya ziyaret

Bakan Bayraktar Şam'da

"Gençler okusun" diye geldi, Gazzeli çocuklar için bağış yaptı

Tırnak mantarını önlemek için yapılması gerekenler

Şanlıurfa'da otel çatısında yangın paniği

Onlarca suç kaydı bulunan şahıs yakalandı

İstanbul'un 7 ilçesinde 10 saatlik su kesintisi

Gazze'de 16 binden fazla çocuk katledildi: "Bir nesil yok ediliyor"

Genç İmam Hatipliler yılsonu pikniğinde buluştu

Ensarullah, işgal altındaki 2 bölgeyi füze ve İHA'larla hedef aldı, milyonlarca işgalci sığınaklara kaçtı

Kurban pazarlarında fiyatlar düşük olmasına rağmen talep azaldı

İstanbul'a kurbanlık hayvan girişi başladı

Açlığı silah olarak kullanan işgal, neden şimdi Gazze'ye yardım girişine izin veriyor?

Gaziantep'te "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" etkinliği düzenlendi

HÜDA PAR’dan öğrenci affı hamlesi: Kanun teklifi Genel Kurul’a sunulacak

Bursa'da kaçak avcılık operasyonunda 4 kişiye 67 bin TL ceza kesildi

Minik öğrenciler için Kur'an'a geçiş programı düzenlendi

Batman'da "Son Kale: Aile" paneli yoğun ilgi gördü

81 günlük ablukanın ardından Gazze'ye sınırlı yardım girişi

Çin'de maden çöktü: 4 ölü

Güvenli parola oluşturmanın yolları

Brent petrolün varili 64,46 dolardan işlem görüyor

Kudüs Seriyyeleri işgal yerleşimlerini füzelerle hedef aldı

Yükleniyor

Bursa'da "Gazze'de İşgale Son, Filistin İçin Kampüsler Ayakta" yürüyüşü düzenlendi

Battalgazi Belediyesi'nden çocukların dijital dünyada kaybolmamasına yönelik etkinlik

Elazığ-Diyarbakır tren seferinde vagonlar raydan çıktı

İletişim Başkanı Altun: Filistin'deki zulüm, tüm teknolojik imkanların kullanıldığı bir soykırıma dönüştü

Gaziantep Umut Kervanı Başkanı Özaslan'dan kurban bağışı çağrısı

SGK Haftasında BESO’ ya ziyaret

Bakan Bayraktar Şam'da

"Gençler okusun" diye geldi, Gazzeli çocuklar için bağış yaptı

Şanlıurfa'da otel çatısında yangın paniği

Onlarca suç kaydı bulunan şahıs yakalandı

HÜDA PAR’dan öğrenci affı hamlesi: Kanun teklifi Genel Kurul’a sunulacak

Batman'da "Son Kale: Aile" paneli yoğun ilgi gördü

Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan'a gitti

HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı Üstündağ'dan bahar şenliklerine davet

Tanrıkulu’dan sapkın akımlara karşı topyekûn mücadele çağrısı

Elazığlı gençlerden "Bağımlılığa Dur" etkinliği

HÜDA PAR'dan Van'da artan şiddet olaylarına ilişkin açıklama

Yetiş: Halkın parasının eğlence programlarına aktarılması vicdanları yaralamaktadır

HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı Dinç: Madde bağımlılığı en az 'Terörsüz Türkiye' kadar önemlidir

Eski madde bağımlısı Ahmet Öteleş: Yaşadığımız kötü şeylerin sebebi maneviyat eksikliğidir

Gaziantep Umut Kervanı ihtiyaç sahibi ailelere gıda dağıtımı gerçekleştirdi

Tarsus’ta imam hatip öğrencilerinden Filistin’e anlamlı destek

Tarsus Umut Kervanı’ndan Kurban Bayramı öncesi yetimlere giyim yardımı çağrısı

Gaziantep İl Müftülüğü Engelli Koordinatörü Mansur: Asıl engel hakikati görmeyen kalpte, işitmeyen kulaktadır

Umut Kervanı, Batman'da bir ailenin tüm ihtiyaçlarını karşıladı

18.05.2025 Malatya'da Bugün Vefat Edenler

18 Mayıs .. Malatya 'da nöbetçi eczaneler

18 MAYIS MALATYA' DA BEKLENEN HAVA DURUMU

MALATYA' DA NÖBETÇİ ECZANELER

17.05.2025 Malatya'da Bugün Vefat Edenler

Belediye Başkanı Geçit: Üretim, istihdam ve ihracat odaklı iş birliklerine büyük önem veriyoruz

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini sabit tuttu

Kurban pazarlarında fiyatlar düşük olmasına rağmen talep azaldı

Brent petrolün varili 64,46 dolardan işlem görüyor

Güven endekslerinde mayıs ayında artış

Ücretlerde yüksek artış, sanayide düşüş dikkat çekti

Altın güne yükselişle başladı: Gramı 4 bin 146 lira

Büyükşehir Belediye Başkanı Er: Fuarlar bölgemizin kalkınması için büyük önem arz ediyor

Bakan Kacır: Yerel Kalkınma Hamlesi teşvik mekanizmamızın temel yapı taşlarından biri

DSİ'nin araç filosu genişledi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 28 1 5 56 89
2.Fenerbahçe 34 25 3 6 52 81
3.Samsunspor 34 18 10 6 13 60
4.Beşiktaş 34 16 7 11 20 59
5.İstanbul Başakşehir 34 16 12 6 7 54
6.Eyüpspor 35 14 13 8 4 50
7.Trabzonspor 34 12 11 11 11 47
8.Göztepe 34 12 11 11 10 47
9.Kasımpaşa 34 11 10 13 0 46
10.Konyaspor 34 13 14 7 -3 46
11.Kayserispor 34 11 12 11 -11 44
12.Antalyaspor 34 12 14 8 -22 44
13.Gazişehir Gaziantep 34 12 15 7 -5 43
14.Rizespor 34 13 17 4 -10 43
15.Alanyaspor 34 10 15 9 -10 39
16.Bodrum FK 34 9 16 9 -13 36
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 34 5 21 8 -26 23
19.Adana Demirspor 34 2 28 4 -59