11000,26%6,06
41,28% -0,18
48,62% 0,10
4882,62% 0,77
7888,34% -0,03
Uzmanlara göre okul öncesi dönemde kazanılan deneyimler, çocukların hem akademik başarılarını hem de sosyal uyumlarını belirliyor. Ailelerin sevgisi, güveni ve sağlıklı iletişimi ise bu gelişimin en önemli destekçisi.
Çocuk Gelişimci ve Aile Danışmanı Berfin Vural, konu hakkında İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulunarak velilere tavsiyelerde bulundu.
Vural, beyin gelişiminin en hızlı olduğu okul öncesi dönem, çocukların ileriki hayatlarının temelini oluşturduğunu belirterek, dil, bilişsel ve motor becerilerin yanı sıra özgüven ve sosyal ilişkilerin de bu yıllarda güçlendiğini aktardı.
Erken eğitimin akademik başarıya doğrudan etki ettiğini vurgulayan Vural, ailelerin çocuklarına ayırdığı kaliteli zamanın da gelişim sürecinde kritik rol oynadığını ifade etti.
Okul öncesi eğitimin çocukların ileriki akademik ve sosyal hayatına etkilerine değinen Vural, "Okul öncesi eğitim, çocuğun sosyal ilişkiler kurma, özgüven geliştirme ve duygularını ifade etme becerilerini kazandırır. Bu dönemde kazanılan deneyimler, ileriki sosyal uyum ve ilişkilerde belirleyici olur. Beyin gelişiminin en hızlı olduğu bu dönemde verilen okul öncesi eğitim, dil, bilişsel ve motor becerilerin temellerini güçlendirir. Erken kazanımlar, çocuğun akademik başarısını ve öğrenmeye olan tutumunu doğrudan etkiler." şeklinde konuştu.
Ailelerin, çocuklarının gelişimine katkı sağladığı hususları aktaran Vural, "Aileler çocuklarına en çok sevgi, güven ve sağlıklı iletişimle katkı sağlar. Birlikte vakit geçirmek, oyun oynamak ve çocuğun duygularını dinlemek gelişimi destekler. Dil gelişimi için sık sık konuşmak, kitap okumak; bilişsel ve motor beceriler için oyun ve günlük sorumluluklar vermek çok önemlidir. Ekran yerine etkileşimli etkinlikler tercih edilmelidir." dedi.
"Uzun süreli ekran maruziyeti dil gelişimi ve dikkat becerilerini olumsuz etkileyebilir"
Vural, teknoloji ve ekran kullanımının aile içi iletişimi ve sosyal etkileşimi azalttığını belirterek, "Kontrolsüz ekran kullanımı, aile içi iletişimi ve sosyal etkileşimi azaltır. Çocuk, oyun ve paylaşım yerine ekranla vakit geçirirse duygusal ve sosyal gelişim olumsuz etkilenir. Uzun süreli ekran maruziyeti dil gelişimi ve dikkat becerilerini olumsuz etkileyebilir. Ancak sınırlı süre, doğru içerik ve ebeveyn eşliğinde kullanıldığında destekleyici bir araç olabilmektedir her zaman zararlı olmamakta. Aile kontrolü önemlidir. Çocuklar doyum eşiğini bilmedikleri için saatlerce hareketsiz şekilde seyredebilmektedir." ifadelerini kaydetti.
Son yıllarda çocuklarda en sık karşılaşılan gelişimsel gecikmeler sorusuna cevaben Vural, şu ifadeleri kullandı:
"Son yıllarda en çok dil ve sosyal iletişim gecikmeleriyle karşılaşıyoruz. Aileler göz teması, adını duyduğunda tepki verme ve yaşıtlarıyla etkileşimi mutlaka gözlemlemeli. Bu durumlar en sık karşılaştığımız gelişimsel gecikme olmaktadır. Okul öncesi bu dönemde bize birçok konuda yardımcı olmaktadır erken müdahale sosyal ortamda daha iyi belirginleşir. Dil, ince motor ve dikkat becerilerinde gecikmeler yaygın. Erken fark için çocuğun konuşma, oyun kurma ve çevreyle iletişim becerileri düzenli takip edilmelidir."
"Kurum, sadece akademik değil sosyal ve duygusal gelişimi de desteklemelidir"
Eğitim kurumlarını seçerken veliler nelere dikkat etmesi gerekenler hakkında konuşan Vural, "Veliler, güvenli ve sevgi dolu bir ortam sunan, aileyle iş birliğine açık kurumları tercih etmeli. Çocuğun mutlu ve huzurlu hissetmesi en önemli kriterdir. Öğretmenlerin uzmanlığı, sınıf mevcutlarının uygunluğu ve oyun temelli programların olması çok önemlidir. Kurum, sadece akademik değil sosyal ve duygusal gelişimi de desteklemelidir. Bu süreçte ailelere en büyük tavsiye, çocuklarının ihtiyaçlarını fark etmeleri ve onlara sevgiyle eşlik etmeleridir." şeklinde kaydetti. (İLKHA)