Kalp krizinin ana nedenleri arasında yer alan stres faktörünün önemli bir etken olduğunu da değinen Doç. Dr. Aşkın, stresten uzak durulmasının hayat kalitesini arttıracağını vurguladı.
"Kolesterol yüksekliği de kalp krizlerine neden olabiliyor"
Doç. Dr. Aşkın, kolesterolün kalp krizlerindeki etkisine değinerek, "Kalp krizi dünya genelinde ve Türkiye'de de büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bunun dört ana nedeni üzerinde durabiliriz. Genetik faktörler, çevresel faktörler, beslenme düzensizlikleri, yaşam tarzı ve psikolojik nedenler diye genel olarak sıralayabiliriz. Bunları detaya indirirsek, genetik faktörler olarak özellikle ailesinde 40 yaş altı babasında ve 55 yaş altı annesinde ailesel kardiyovasküler hastalık olanlarda ailesel geçişler fazlalaşıyor. Onun dışında ailesel hiperkolesterolemi dediğimiz genetik kolestrol yüksekliği de kalp krizlerine neden olabiliyor. İkincil olarak beslenme ve alışkanlıklar gelmektedir. Beslenmede özellikle sedenter (Haraketsiz yaşam) yaşamda buna artı katkı sağlar." dedi.
"Beyaz et ve balık tüketin"
Kriz riskini azaltma adına beyaz et ve balık tüketiminin önemli olduğuna değinen Aşkın, "Beslenmede özellikle hazır fast food tarzı yiyecekler, yağlı beslenmeler, etin fazla tüketilmesi, beyaz et, balık, tam tahıl tüketilmemesi. Üçüncü olarak sigara ve günümüzün baş belası olan uyuşturucu faktörü krizlerde rol oynuyor. Daha sonra hormonal faktörler diyebileceğimiz özellikle günümüzde obeziteye bağlı insülin direncinin gelişmesi, erkek ve kadınlarda bel çevre oranı fazlalaştıkça kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlıyor. Sigara ve sigara alışkanlıkları özellikle elektronik sigaralar onlarda kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlıyor. Genel olarak nedensel faktörleri böyle sıralayabiliriz. " ifadelerini kullandı.
"Egzersizler yapın"
Haftada belli aralıklarla egzersizlerin yapılması gerektiğine değinen Aşkın, "Kalp krizinden korunmak için öncelikle hayat tarzımızı değiştireceğiz. Stressel faktörler çok önemlidir. Bu faktörlerden uzak durmalıyız. Hareket çok önemlidir. Bilimsel kılavuzlarımız da özellikle haftalık 150 dakikalık orta dereceli egzersizler önemlidir. Bisiklet sürme, yüzme, koşu bunları yapmak gerekiyor. Haftanın iki günü direnç egzersizi dediğimiz egzersizlerin yapılması önemlidir. Direnç egzersizleri metabolizmayı, kan akışını hızlandırır. Metabolizma hızlandıktan sonra kardiyovasküler hastalık zemini azalır. Sigara ve sigara yan ürünleri tüketilmemeli, beslenme tarzına dikkat edilmelidir. Beyaz ekmekten sakınılmalı özellikle tam tahıl tüketiminin fazlalaşması gereklidir. Yabancı madde dediğimiz metamfetamin ve kokain dediğimiz maddelerden uzak durmak gerekiyor. Çünkü bunlar ani koronel daralma yaparak krizlere neden olabilir. Genç bireylerde genel olarak dikkat etmemiz gereken bunlardır diyebiliriz." şeklinde konuştu.
"Panik halinde olursak hayat kalitemiz bozulur"
Her an kriz geçireceğim endişesi taşımamak gerektiğine değinen Aşkın, "Krizler gerçekten önemle vurgulanması gereken durumlardır. Sürekli kriz geçireceğiz diye panik halinde olursak hayat kalitemiz bozulur. Hastanelerden çıkmayız. Özellikle senelik kontroller çok önemlidir. Senelik efor testi yapılabilir. Trigliserid değerleri, HDL, LDL oranları ve diğer kan parametrelerine bakılarak taramalar yapılabilir. Yani kontroller çok önemli fakat temel olarak stressel faktörlerden uzak durmak gerekiyor." dedi. (İLKHA)
