Tarih: 13.06.2025 18:53

Dr. Aksoy: Gençler manevi destekle bağımlılıktan kurtulabilir

Facebook Twitter Linked-in

Madde kullanımı ve bağımlılığa iten sebeplerin ortadan kaldırılması için toplumsal bir dayanışmanın önemine değinen Aksoy, aile, okul, emniyet güçlerine büyük iş düştüğünü ifade etti.

"Dijital bağımlılık sonuçları itibariyle çok tehlikeli""

Bağımlılığı tanımlayan ÖNDER Gaziantep Şube Başkanı Dr. Yemliha Aksoy "Bağımlılık, insanın biyolojik ve psikolojik olarak herhangi bir maddeye veya herhangi bir alışkanlığa, uygulamaya, hayatın herhangi bir alanındaki yapmış olduğu bir işe bağımlı hale gelmesi, onu zamansız ve zeminsiz yapmak istemesi şeklinde ifade edilebilir. Mesela sigara içilmesi gibi, alkol alımı gibi yine uyuşturucu madde kullanımı gibi maddelerin kullanılması kişi üzerinde hem ruhi bağımlılık yapmakta, hem de biyolojik olarak insan bedeninin ihtiyacı haline gelmek suretiyle bağımlılık yapmaktadır. Son dönemlerde de internet kullanımının artması ile birlikte dijital bağımlılık kavramı ortaya çıktı. Bu da hakikaten en az saydığım diğer maddeler kadar bağımlılık potansiyeli yüksek olan, hatta ortaya çıkardığı tahribatlar açısından daha da tehlikeli, daha da vahim sonuçlara sebep olabilecek bağımlılık çeşidi olarak bilinebilir, görülebilir." dedi.

"Çocuklarınızla ilgilenin"

Anne ve babaların çocuklarıyla yakından ilgilenmesinin bağımlı olmada önemli bir engel olduğuna değinen Aksoy "Biz sosyo-kültürel çevre bağımlılıkta etkili oluyor diyoruz ama son dönemlerde baktığımızda sosyo-ekonomik ve kültürel değerleri düşük olmayan toplum katmanlarında da bu bağımlılığın arttığını görüyoruz. Yani eğitimli ve varlıklı olan zengin ailelerin çocuklarında buna benzer bağımlılıkların olduğunu, özellikle kokain bağımlılığının olduğunu müşahede etmekteyiz. Bu sebeple her ne kadar sosyo-kültürel çevre açısından düşük, kenar semtlerin insanları, gençleri, çocukları potansiyel risk altında diye düşünülse de aslında artık bu diğer toplum katmanlarına ve sosyo-ekonomik düzeyi daha yüksek olan ailelerin çocuklarına da, gençlerine de maalesef sirayet etmiş bulunmakta. Yine anne ve babaların da çocukları üzerindeki denetiminin azlığı, çocuklarına olan ilgisinin azlığı da maalesef çocuklar üzerinde olumsuz etki yapmakta. Ailenin haberi olmaksızın çocukların bu tür bağımlılığa maalesef tevessül ettikleri gözükmekte." ifadelerini kullandı.

"Uyuşturucu trafiği kırılmalı"

Uyuşturucu sevkiyatının Türkiye üzerinden yapılmaması için tedbirlerin artırılması gerektiğine değinen Aksoy "Sigara, alkol, uyuşturucu madde, internet, dijital bağımlılık bunların temeline inildiğinde aslında gençlerin ve çocukların gerek aile gerek sosyo-kültürel gerekse okul çevresindeki bir takım ilgi yetersizliğinin, eğitim yetersizliğinin bu bağımlılıkta çok önemli etkisinin olduğunu görmekteyiz. Önlem alınması gerektiği hususlar da dikkate alındığında bu bahsettiğimiz ailenin, sosyal çevrenin, okulun ve tabi ki aynı zamanda asayişin, emniyetin de çalışmalarının bu bağımlılığın önlenmesinde de etkili olacağı kanaatindeyiz. Özellikle Uzak Doğu'dan, Türkiye üzerinden Avrupa'ya uyuşturucu trafiğinde geçişin de yerinin Türkiye olduğunu düşünecek olursak, emniyetin bu hususta üzerine çok ciddi vazifeler düşmekte. Eğer bu trafik kırılabilirse, en azından yurt dışından içeriye girmiş olan uyuşturucu madde kullanımının nispeten de azalacağı kanaatindeyiz." şeklinde konuştu.

"Benim çocuğumda olmaz demeyin"

Dernek çalışmaları içerisinde öğrencilerle ilgilendiklerin ailelerden bu tür şikayetleri çok duyduklarını dile getiren Aksoy "Dernek olarak talebelerle ilgimiz fazla olduğu için onların hayata hazırlanmasında çalışmalar yaptığımızdan dolayı, ailelerden bu tür şikayetlerin bize çok fazla geldiğini görmekteyiz. Yani hiçbir ailenin, benim çocuğumun bu tür şeylerle ilgisi olmaz şeklinde asla düşünmemesi lazım. Yani ummadığımız ailelerin, ummadığımız çocukların da bu tür bağımlılıkların oluştuğunu ve tedavisi içinde muhtelif yerlere başvurduklarını görmekteyiz. Bu sebeple özellikle anne ve babaların buluğ çağına girmekte olan çocukların hal ve hareketlerini dikkate almaları gerekiyor, dikkat etmeleri gerekiyor. Son zamanlarda değişik bir takım alışkanlıklarının varlığına dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü bu tür madde kullanımları çocukların davranışlarında bir takım değişiklikleri yapıyor, maalesef bir takım davranış bozuklukları yapıyor. Bu açıdan anne babanın çocuk üzerindeki takibi, denetimi çok önemli olmaktadır." dedi

"Okullarda seminerler düzenlenmelidir"

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda bu konu hakkında seminerler düzenlenmesinin önemine değinen Aksoy "Özellikle Milli Eğitimin okullarda bir takım eğitim faaliyetleriyle, bir takım konferanslarla, seminerlerle, uyuşturucu ile ilgili bilgilendirmelerin yapılması çok çok önemli. Çünkü bu çocukların bir kısmının okul çevresinden maalesef bu alışkanlıkları edindiklerini görüyoruz. Bu sebeple milli eğitimin de zaman zaman okullar bazında uyuşturucu ile mücadelede bilgilendirme eğitimi ve bilgilendirme toplantı ve seminerlerinin yapması gerekmektedir. Onun ötesinde sosyal medya çok çok önemlidir. Sosyal medyada bu tür bağımlılık yapan maddelerin sonuçlarıyla ilgili spot reklamların verilmesi spot bilgilerin verilmesi, gençlerin bu hususta biraz daha dikkatini çekmesi gerekir. Madde kullanımının akıbetleriyle ilgili uyuşturucu kullanımının hayata vermiş olduğu, insan hayatına, gençlerimizin hayatına vermiş olduğu zararları örneklerle göstermek suretiyle, somut bir takım olaylarla göstermek suretiyle sosyal medyada da bilgilendirme çalışmalarının, faaliyetlerinin yapılmasında fayda var diye düşünüyoruz. Bu hususta tabi bağımlı olmuş gençlerimizin de yine Sağlık Bakanlığımıza bağlı AMATEM ve ÇAMATEM merkezlerimizde bağımlılığın giderilmesi, tedavi edilmesi noktasında da çalışmalarının olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Manevi eğitim olmasa çocuklar tevessül eder"

Aksoy bağımlılık hakkında "En az bunlar kadar önemli olan husus şudur ki, eğer gençlerin yeni yetişen gençlerimize, çocuklarımıza gerek bağımlılıkla ilgili olsun, gerekse genel hayata dair bir takım ahlaki meziyetlerin kazandırılmasıyla ilgili manevi eğitim verilmezse, manevi eğitimden yoksun kalırsa çocuklarımızın bu alana tevessül etmemeleri için hiçbir sebep yoktur. Çünkü çok fazla olumsuz uyaran var ama çok az olumlu yönlendiren, çok az olumlu uyaranlar var maalesef. Dolayısıyla çocuklarımızın özellikle ortaokul ve lise çağlarındaki çocuklarımızın manevi eğitimlerinin anne baba tarafından olsun, Milli Eğitim kanalıyla olsun ihmal edilmemesi, üzerinde durulması, hassasiyet gösterilmesi gerektiği kanaatindeyiz." şeklinde konuştu.

"Herkes bu alanda bir şeyler yapmalı"

Her tür zararlı bağımlılığa karşı toplumsal iş birliğinin önemine değinen Aksoy "Bütün Sivil Toplum Kuruluşlarının da bu alanda ciddi eğitim faaliyeti, sosyal faaliyet yapması gerekmekte. Zira görmüyoruz, ama hakikaten özellikle gençlerimizin bu hususta çok ciddi yıkıma maruz kaldıklarını, geleceğini karartan, geleceğini mahveden birtakım alışkanlıkların toplumda çok ciddi bir şekilde yaygınlaştığını, topluma sirayet ettiğini görmekteyiz." dedi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —