9668,36%1,33
38,84% -0,03
43,77% 0,98
4048,24% 1,19
6609,23% 0,90
Eğitim-Bir-Sen Batman Şube Başkan Vekili Zeyneddin Güler, gençlerin dijital dünyada kimlik ve aidiyet arayışı içinde olduğunu belirterek, bu durumun aile yapısının zayıflığı ve değer eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.
Eğitimci Güler, gençlerin dijital dünyanın olumsuz etkilerinden korunabilmesi için güçlü aile yapısının, eğitim kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde olması gerektiğini vurguladı. Güler ayrıca, sosyal medyanın bilinçli kullanımı ve ailelerin duygusal desteğiyle gençlerin bu süreçte daha sağlıklı bireyler olabileceğini ifade etti.
"Gençler dijital dünyada kimlik bunalımı yaşıyor"
Gençlerin dijital dünyada aidiyet ve kabul görme arayışında olduklarını belirten Güler, "Dijital dünyadayız ve artık hepimiz bunu kabul ediyoruz. Dijital dünyada gençler kimliklerini nasıl inşa ediyorlar? Kimliklerini inşa etme sürecinde en önemli nokta, aidiyet ve kabul görme ya da ifade özgürlüğü çatısı altında bunları görebiliyoruz. Fakat kimliklerini inşa ederken gençler, değerlerden yoksun, aile yapısından çok uzak, toplumsal normlardan çok uzak ya da kimlik arayışı içerisine giriyorlar." dedi.
"Aile yapısı güçlü olmalı"
Gençleri dijital dünyanın olumsuz etkilerinden korumanın en etkili yolunun güçlü bir aile yapısı olduğunu ifade eden Güler, "Biz bu gençleri dijital dünyada aile yapısıyla uyumlu, eğitim kurumlarından çok uzak olmayan, değerleri de bilen bir gençlik nasıl oluşturabilirizin çabası içerisinde olmalıyız. Üzerinde durmamız gereken birkaç önemli nokta şu; Aile yapısı güçlü olması gerekiyor. Eğitim kurumlarının ve bununla beraber STK'ların bu konuda üzerine düşen birçok görevi hakkıyla yapıyor olması gerekiyor." diye konuştu.
"Aile yapısı güçlü olan gençler, kendilerini olumsuzluklara karşı korur"
Gençlerin dijital platformlarda rol model arayışına girdiğini belirten Güler, ailede yaşanan zayıflıkların bu arayışı derinleştirdiğine dikkat çekti. Güler, şöyle devam etti:
"Gençlerin dijital dünyada bir kimlik arayışı, rol model arayışı içerisinde olduklarını bilmemiz gerekiyor. Bunu nasıl engelleyebiliriz? Öncelikle gençlerde yaşanan sorunların birçoğu, aile yapısının zayıf olmasından kaynaklandığını görüyoruz. Bu anlamda aile yapımızın çok güçlü olması gerekiyor. Aile yapısı güçlü olmayan gençlerin değer aktarımının zayıf olduğuna, dijital dünyada boğulduklarına, buhranlara kapıldıklarına şahit oluyoruz. Bu sıkıntılardan onları koruyabilmenin en önemli yolu aile yapısının güçlü olmasıdır. Ki, güçlü bireyler, gençler meydana gelebilsin."
"İyi bir değer aktarımı sorunları çözer"
"Gençlerimiz kimlik arayışı derdindedirler. Aidiyet kabul görme derdindedirler." diyen Güler, "İyi bir değer aktarımıyla bunun önüne geçebiliriz. Eğitim kurumlarımızın, STK'ların bununla ilgili çok ciddi bir çalışma içerisine girmeleri gerekiyor. Ayrıca gençler kendilerini kabul ettirme psikoloji içerisinde boğulabiliyorlar. Özellikle ailelerimizin duygusal destek konusunda üzerlerine çok büyük sorumluluk düşüyor." ifadelerini kullandı.
"Tehlikeleri engellemenin yolu ortak harekettir"
Gençlerin sosyal medyada kendilerini kabul ettirme psikolojisi içinde sıkışıp kalabildiğine de vurgu yapan Güler, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gençlerimiz dışa açıktırlar. Bu nedenle bir güven, kimlik bunalımı içerisine girebiliyorlar. Sosyal medyanın gücünü de görmemiz gerekiyor. Sosyal medyayı olumlu yöne kanalize ettiğiniz zaman gençlerin, değer aktarımını aldıklarında kendilerini orada gösterme sakıncasının olmadığını düşünüyoruz. Aksi takdirde gençleri çok büyük tehlikeler bekliyor. Bu tehlikeleri engellemenin yolu aileler, eğitim kurumları ve bakanlıklarımızın işbirliği içinde olmaları gerekiyor." (İLKHA)