Bugün, 3 Kasım 2025 Pazartesi
  • BIST 100

    11060,39%0,81
  • DOLAR

    42,04% -0,04
  • EURO

    48,51% -0,09
  • GRAM ALTIN

    5416,63% 0,09
  • Ç. ALTIN

    8921,73% -0,71

Filistin'in ilk 'felaketi': Balfour Deklarasyonu

2 Kasım 1917'de İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour'un siyonist lider Rothshild'e mektubu, başta Filistin olmak üzere Orta Doğu'da felaketin başlangıcı olurken 108 yıldır kan ve gözyaşı durmadı.

GÜNDEM 3.11.2025 13:40:07 0
Filistin

Bugün, Balfour Deklarasyonu'nun üzerinden 100 yıldan fazla zaman geçti. İngiliz mandası döneminde hız kazanan Yahudi göçü ve toprak talepleri, yerli Filistinliler için sistematik bir yerinden edilme sürecine dönüştü. Bir halkın vatanı, işgalci Yahudiler için "vadedilmiş toprak" ilan edilirken, bölge kan, gözyaşı ve soykırımlara sahne olan bir sarmala girdi. Tarihin bu kara lekesi, milyonlarca mültecinin acısı ve bitmek bilmeyen bir işgalle hâlâ haykırıyor.

Filistin toprakları üzerinde siyonist rejimin kurulmasına, işgal ve katliamlara yol açan “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden tam 108 yıl geçti.

İngiltere’nin dönemin Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un ismiyle ün yapmış olan 67 kelimelik mesajla, 108 yıl önce Filistin toprakları siyonistlerin bölgedeki projesi lehine çalınmaya ve gasp edilmeye başlandı.

Birinci Dünya Savaşı devam ederken Aralık 1917'de Osmanlı ordusunun 40 günlük Filistin savunması sona erdi ve Kudüs İngilizler tarafından işgal edildi.

İngilizlerin bu topraklara girmekteki maksatları, bölgede Yahudilerin bir devlet kurmalarına imkân sağlamaktı.

Bu mektupla bir ümmetin geleceği çizilirken, siyonist işgalcilerin düşünce ve planı için Filistin topraklarının "yurt edinilmesi" kararlaştırıldı. Bu planı savunanlar, Filistin'de haklarının olduğunu iddia etmek için bu topraklara geldiler. Dolayısıyla bu Deklarasyon ve taahhüt, "Bu toprağa sahip olmayan birinin (İngilizlerin) hakkı olmayan başka birine (Yahudilere) söz vermesiydi."

Sykes-Picot Anlaşması

İngiltere bu kirli planını hayata geçirmek için bölgedeki bütün taraflarla anlaşmalar yaptı. Ürdün Kralı Şerif Hüseyin'e mektuplar yazan İngiltere, Filistin'in Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Arapların kontrolünde olacağını söylüyordu. Diğer yandan da bölgeyi bölüştürmek için Fransa ve Rusya ile Sykes-Picot Anlaşması'nı imzaladı. Anlaşmanın bir parçası olan Rusya, daha sonra Sovyetler Birliği'ni kuran Bolşevik ihtilaliyle anlaşmayı deşifre etti ve İngiliz silahının gücüyle işgal rejimini kuran Balfour'un açıklamalarını yayımladı.

Yapılan bu açıklama, İngiltere'nin her birine ayrı ayrı söz verdiği bu çevreler arasında zor bir süreci başlattı. İngiltere Dışişleri ise şoku atlatmak için önemli köşe taşlarını idare etmeye başladı. Özellikle ilk etapta bu Deklarasyonu kabul etmeyen Amerika'yı ikna etme yollarını aradı.

Amerika Başkanı Wilson bunu kabul ettikten sonra İngiltere Dışişleri Bakanlığı Balfour Deklarasyonu'nu beş nüsha şeklinde yayımladı. Belgeler bölge konusunda uzman diplomatlar tarafından, dil ve taşıdığı anlamları önemseyen hukukçular tarafından incelenmeye başlandı.

Deklarasyon İngiltere'yi bağlamadığından İngiltere'deki Siyonizm Birliği Başkanı Haim Weizmann memnun kalmamıştı. Ancak buna rağmen yetersiz de olsa her türlü belgeye muhtaç olduğunu belirtti. Çünkü önemli olan pratikteki uygulama ve bunun zemin bulma şekliydi.

Daha sonra Deklarasyonun içeriği 1922 yılında Birleşmiş Milletlerdeki beş daimî ülke tarafından manda belgesine iliştirildi.  İngiltere'nin Filistin'deki manda yönetiminin başına gelen (fanatik bir siyonist olan) İngiliz Yüksek Komiseri Herbert Samuel bölgeyi yönettiği beş yıllık süre içinde bunu hayata geçirdi.

Siyonistler Balfour Deklarasyonu ile ortaya çıktı

Siyonist varlık birçok sömürgeci çevrenin doğurduğu bir varlıktır. Bunu ortaya çıkarmak için, Balfour Deklarasyonu kadar iyi fırsatı hiçbir zaman yakalamamışlardır.

Bu deklarasyonla aslında İngiltere, tarihi, kültürü ve var olma hakkı olan bir halkın aleyhine bir katliam yaptı. Bu bildiri, İngiltere'nin hem Ortadoğu hem de Hindistan politikası açısından da ayrı bir öneme haizdi. İngiliz siyaseti için Süveyş Kanalı'nın daima açık olması gerekiyordu. İngiltere ise bu konuda Araplara güvenmiyordu.  Aralarında belirli bir menfaat birliği olan Yahudileri oraya yerleştirmek ve onlar vasıtasıyla bu kanalı açık tutmak istiyordu. Hindistan yolu Yahudilerce açık tutulacak, o da rahat nefes almış olacaktı.

Her ne kadar bu bildirinin ortaya çıktığı günlerde Filistin henüz Osmanlı yönetiminden kopmamış ise de kopması da yakın demekti. Nitekim 1920 San Remo Konferansı'na kadar da bu durum gerçekleşti. Balfour Bildirisi bu konferansta kabul edildi. Ayrıca İngiltere bu konferansta asıl amacına da ulaştı ve Filistin mandasını eline geçirdi. Böylece, Balfour Bildirisi'nin özünde yatan isteklerin uygulanabileceği alanın kapıları açılmış oldu.

Balfour'un  siyonist lider Rothshild'e gönderdiği mektupta hitap şekli

Balfour Deklarasyonu olarak bilinen bu mektupta İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour, siyonist lider Rothshild'e şöyle hitap etmekteydi:

"Saygıdeğer Lord Rotschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım. Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Yahudiler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Yahudi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça bilinmeli ve anlaşılmalıdır. Bu deklarasyonu Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım."

Mektubun yazıldığı tarihte Filistin'deki toplam 660 bin nüfusun 600 bini Müslüman ve Hıristiyan Arap, 60 bini Yahudi'ydi.

Bildiri ile İngilizler Filistin'i Yahudilere yurt olarak gösterdi

Bu mektupla İngilizler, Filistin'i Yahudilere yurt olarak göstererek, bu bölgede bir "Yahudi Devleti"nin kurulmasını desteklemiş ve böylece siyonist işgalin en büyük adımlardan biri atılmıştır. Bu deklarasyondan kısa bir süre sonra 1918'de Amerika, Orta Doğu'da bir "Yahudi devleti" bulunmasının, Ortadoğu politikaları için sağlam bir dayanak oluşturacağını kavradığından dolayı deklarasyonu desteklemiştir. Lord Balfour'un bu mektubu üzerine yürütülen girişimler, 1918 yılında Fransa'nın, hemen ardından da İtalya'nın de desteğini sağlamıştır.

Siyonist rejimin Filistin topraklarında resmen kuruluşunu sağlayan Balfour Deklarasyonu ile siyonistlerin bugüne kadar gelen işgal süreci uluslararası alanda kabul edildi, Filistin'i asimile ve yok etme politikasını başlatmış oldu.

Daha sonra Filistin bölgesi Yahudi göçmenlerin yerleşimine resmen açıldı. Ancak Filistin'e taşınan Yahudiler sadece bölgeye yerleşmemiş Haganah, Irgun, Stern gibi terör örgütleri kurarak Filistin halkı üzerinde baskı ve şiddet uygulamaya başlamıştır. Birinci Dünya Savaşı sürecinden itibaren başlayan bu gelişmeler savaşın son bulmasından sonra hızlanarak devam etmiş, Filistin halkı kendi topraklarında teröre, şiddete maruz kalan bir halk olmuştur. 2'nci Dünya Savaşının ardından da 14 Mayıs 1948'de siyonist rejim de işgal edilmiş topraklarda resmen kuruldu.

14 Mayıs 1948'de siyonistler sözde devletlerini ilan ettiler

14 Mayıs 1948'de siyonistler, Batılıların da desteği ile sözde devletlerini ilan ettiler. Karar, son İngiltere birliklerinin bölgeyi terk ettiği ertesi gün yürürlüğe girdi. Bugünden sonra Filistinli Müslümanlar, 15 Mayıs'ı "Nakbe" yani "felaket" günü diye anmaya başladı.

Başlangıçta Batı Kudüs siyonistlerin, Doğu Kudüs ise Ürdün'ün kontrolünde iken 1967 yılındaki 6 gün savaşları sonucunda Kudüs'ün tamamı siyonistler tarafından işgal edildi.

İngilizlerin bu topraklara girmekteki maksatları, bölgede Yahudilerin bir "devlet" kurmalarına imkân sağlamaktı. Nitekim İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur Belfour tarafından 1917'de yayımlanan ve "Belfour Deklarasyonu" olarak tarihe geçen belgede bu husus dile getirilmiştir. Söz konusu deklarasyonda, "Haşmetli İngiliz kraliyet hükümeti, Filistin'de Yahudi halkı için milli bir devlet kurulmasını memnuniyetle karşılıyor. Bu gayeye ulaşmayı kolaylaştırmak için en değerli mesailerini harcayacaktır." deniliyordu.

Bu husus, Filistin topraklarının işgaliyle Yahudilerin buralara yerleştirilmesinin amaçlandığı 1916'da imzalanan Sykes-Picot Anlaşması'nda da dile getirilmişti. İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan anlaşmada, Filistin toprakları üzerinde bir "Yahudi devleti" kurdurulması için bu topraklara Yahudilerin yerleştirilmesi karara bağlanmıştı.

Gaye, Yahudilerin o topraklara yığılmalarına imkân sağlamak olduğundan İngiliz işgaliyle birlikte dünyanın değişik yerlerine dağılmış olan Yahudiler de Kudüs'e ve civarına akın etmeye başladılar.  (İLKHA)

Nepal'de dağcıların üzerine çığ düştü: 7 ölü

Bakan Fidan: israil, ateşkesi düzenli olarak ihlal edip, insani yardımların ulaşmasına engel oluyor

Belçika'da askeri hava üssünde 4 drone daha tespit edildi

Kocaeli’de 30 yıl hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

Roma'daki tarihi kulede çökme: 4 yaralı

Çin uydusu "Yaogan-46" uzaya gönderildi

Diyarbakır’da uyuşturucu operasyonlarında 27 şüpheli yakalandı

Siyonist işgalciler ateşkesten bu yana 238 Filistinliyi şehit etti

Kurtulmuş: Bu sefer biz kazanacağız, kardeşlik ve dayanışma hakim olacak

Gaziantep’te uyuşturucu madde suçundan aranan şahıs yakalandı

Müftü Dolu: Hafızlık sadece ezber değil, Kur'an ahlakını yaşamak ve yaşatmaktır

ÖĞ-DER: Eğitimde batıcı bakıştan vazgeçilmeli, ahlaki değerler esas alınmalı

Gaziantep'te 40 bin öğrenciye ayakkabı desteği

Gazze Sağlık Bakanlığı: İşgalden 45 şehidimizin cenazesini teslim aldık

Siirt'te “Gençliği Aydınlığa Çıkaracak Vesileler” konferansı düzenlendi

Bakan Tekin: 22 bin 487 öğrenci YLSY bursundan yararlandı

Güney Lübnan'a düzenlenen siyonist saldırıda 2 şehit, 7 yaralı

İngiltere'de tren raydan çıktı: 4 yaralı

Malatya Anadolu Kitap ve Kültür Fuarı kitapseverlerden yoğun ilgi görüyor

Amazon, 38 milyar dolarlık anlaşmayla OpenAI'ya "bilgi işlem gücü" sağlayacak

Büyükşehir Belediye Başkanı Er: Her rezerv alanında bir taziye evi inşa ediliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye menziline varıldığında inşallah kazanan 86 milyonun her bir mensubu olacaktır

Diyarbakır’da geniş çaplı operasyon: 51 kişi yakalandı

Batman Oymataş OSB'de 48 sanayi parseli yatırımcılara tahsis edilecek

Batman'da okuma yazma kurslarına yoğun ilgi

Diyarbakır’da silah ve kaçakçılık operasyonu

Balıkesir’de 95 bin 620 uyuşturucu hap ele geçirildi: 1 tutuklama

Psikolojik Danışman Kaya: Yapay zekâ uygulamaları zorluklarla başa çıkmayı zayıflatıyor

Selçuklu 2. El Pazarı yoğun ilgi görüyor

Filipinler'de Kalmaegi Tayfunu alarmı

Yükleniyor

Nepal'de dağcıların üzerine çığ düştü: 7 ölü

Bakan Fidan: israil, ateşkesi düzenli olarak ihlal edip, insani yardımların ulaşmasına engel oluyor

Belçika'da askeri hava üssünde 4 drone daha tespit edildi

Kocaeli’de 30 yıl hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

Roma'daki tarihi kulede çökme: 4 yaralı

Çin uydusu "Yaogan-46" uzaya gönderildi

Diyarbakır’da uyuşturucu operasyonlarında 27 şüpheli yakalandı

Siyonist işgalciler ateşkesten bu yana 238 Filistinliyi şehit etti

Kurtulmuş: Bu sefer biz kazanacağız, kardeşlik ve dayanışma hakim olacak

Gaziantep’te uyuşturucu madde suçundan aranan şahıs yakalandı

HÜDA PAR Mersin İl Başkanlığından Yenişehir Nüfus Müdürlüğüne ziyaret ve esnafla buluşma

HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Polat’tan çağrı: Şeffaf Dijital Denetleme Sistemi kurulmalı

HÜDA PAR heyetinden Mersin Şehir Hastanesi’ne ziyaret

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Demir: Cizre Barajı sadece enerji değil, bölgesel kalkınma projesidir

HÜDA PAR: Zincir marketlerin çalışma şartları ve mesai düzenleri titizlikle denetlenmeli

HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı İmir: Gazze için bahaneler üretenler Sudan’daki vahşete sessiz kalmamalı

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Kürdistan Adalet Topluluğu Partisi Genel Başkanı Bapir’i ağırladı

HÜDA PAR Mersin Milletvekili Dinç’ten Gülnar’daki kazaya tepki: İhmali olanlardan hesap sorulmalı

SonDakika

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanı Alpaya’dan pasaj esnafına ziyaret

Mardin'de İmam Hatip öğrencilerinden "Yeşil Vatan" projesine destek

Batman'da mahalle sakinleri: Alt yapı çalışması çileye dönüştü, iki aydır içme suyu boşa akıyor

Batman'da bir ailenin daha yüzü Umut Kervanı'yla güldü

Batman'da 5 kum ocağı kapatıldı: İşletmeciler ve kamyoncular mağduriyetlerini dile getirdi

Batman'da Gazze için "Hayır Çarşısı" düzenlendi

TOKİ sakinlerinden bozuk yol tepkisi: Defalarca başvurduk, belediyeden ses yok

Okullarda Gazze yararına kermesler devam ediyor

Sürüş Eğitmenleri: Dikkat dağıtan alışkanlıklar trafikte kazalara davetiye çıkarıyor

Diyarbakır'da ihtiyaç sahibi aileler yararına kurulan kermes devam ediyor

Güneş yok, fotosentez yok: Hayalet Çiçek’lerin sıradışı beslenme yöntemi

Batman Oymataş OSB'de 48 sanayi parseli yatırımcılara tahsis edilecek

Ekim ayı enflasyon verileri bugün açıklanacak

Ticaret Bakanlığından patates fiyatlarına ilişkin açıklama

Bakan Bolat: Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatındaki artış rekabet şartlarına rağmen sürüyor

Gaziantep’te buğday ve mercimek, açık artırmayla satışa sunuldu

Merkez Bankası’ndan uyarı: Dezenflasyon süreci yavaşladı

Kuraklığın vurduğu yerlerde çiftçiler devletten destek bekliyor

Bakan Yumaklı: Zirai dondan etkilenen üreticilere 6,5 milyar TL destek

BESO Başkanı Çiftçi, esnafın taleplerini Vergi Dairesi'ne iletti

TİGEM, 1400 ton dane mısırı ihaleyle satışa sunacak

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 11 9 0 2 20 29
2.FENERBAHÇE A.Ş. 11 7 0 4 13 25
3.TRABZONSPOR A.Ş. 11 7 1 3 10 24
4.SAMSUNSPOR A.Ş. 11 5 1 5 6 20
5.GÖZTEPE A.Ş. 11 5 2 4 7 19
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 11 5 4 2 3 17
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 10 5 3 2 -3 17
8.TÜMOSAN KONYASPOR 11 4 5 2 0 14
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 11 3 4 4 3 13
10.CORENDON ALANYASPOR 10 3 3 4 0 13
11.KOCAELİSPOR 11 3 6 2 -5 11
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 10 2 4 4 -3 10
13.KASIMPAŞA A.Ş. 11 2 5 4 -4 10
14.HESAP.COM ANTALYASPOR 10 3 6 1 -9 10
15.ZECORNER KAYSERİSPOR 11 1 4 6 -13 9
16.GENÇLERBİRLİĞİ 11 2 7 2 -6 8
17.İKAS EYÜPSPOR 10 2 6 2 -7 8
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 10 1 8 1 -12 4