10853,78%0,04
40,66% -0,03
47,22% 0,23
4391,39% -0,66
7033,05% -0,32
Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, bu kararın “israilin savaşla elde edemediği şeyi siyasi yollarla elde etmesini sağladığı” ifade edilerek, aynı zamanda “açık bir anayasal ihlal” ve “hükümetin bakanlar kurulu bildirisinin açık bir ihlali” olduğu belirtildi.
Hizbullah, hükümetin bakanlar kurulu bildirisinde yer alan beşinci maddeye atıfla, hükümetin Taif Antlaşması’nda yer alan ulusal uzlaşı belgesi uyarınca, siyonist işgali altındaki tüm Lübnan topraklarının kurtarılması için gereken tüm adımları atma taahhüdünde bulunduğunu hatırlattı.
Açıklamada, bu taahhüdün ayrıca, devletin egemenliğini tüm toprakları üzerinde sadece kendi gücüyle sağlaması ve Lübnan ordusunu uluslararası alanda tanınan sınır hattına kadar konuşlandırması çağrısını da içerdiği hatırlatıldı.
Hizbullah açıklamasında, Lübnan’ın gücünü korumanın ve direniş silahının da bu gücün bir parçası olduğunu belirterek, direnişin korunmasının ve aynı zamanda Lübnan ordusunun güçlendirilerek donatılmasının, siyonist işgalini püskürtme ve toprakları koruma hedefleri açısından gerekli adımlar arasında yer aldığını vurguladı.
Açıklamada ayrıca, bu kararın Amerikan elçisi Tom Barrack'ı baskısıyla alındığı ve bu durumun kararın gerekçeleri arasında yer aldığına dikkat çekildi.
Bu arada Lübnan Başbakanı Selam’ın bakanlar kurulunda yaptığı açıklamaya göre, kabine “önümüzdeki Perşembe günü Amerikan belgesine ilişkin tartışmayı sürdürecek” ve Lübnan ordusu yıl sonuna kadar silahların toplanmasına dair bir uygulama planı hazırlamakla görevlendirilecek.
Hizbullah, bu kararın tamamen işgalin çıkarına hizmet ettiğini ve Lübnan’ı işgal rejimi karşısında tamamen savunmasız ve caydırıcılıktan yoksun bıraktığını dile getirdi.
Ayrıca açıklamada, Cumhurbaşkanı Avn’ın yemin töreninde dile getirdiği “ulusal güvenlik stratejisinin tartışılması” yönündeki taahhüdünün hükümet tarafından hiçe sayıldığı belirtildi.
Hizbullah ve Emel Hareketi bakanlarının oturumu terk etmesinin, bu karara yönelik direnişin açık bir göstergesi olduğu belirtilen açıklamada, bunun aynı zamanda farklı bölge, mezhep ve siyasi gruplardan oluşan Lübnan halkının önemli bir kısmını temsil eden direnişin bu kararı kabul etmediğini ortaya koyduğu ifade edildi.
Hizbullah, hükümetin aldığı bu kararın, Lübnan’ın egemenliğini ortadan kaldırdığını, işgalci rejimin güvenlik, coğrafya, siyaset ve ülkenin geleceği üzerindeki müdahalesini serbest bıraktığını belirterek, “bu kararı yok hükmünde sayacağız” dedi.
Açıklamanın devamında Hizbullah, bir yandan işgal saldırılarının sona erdirilmesi, toprakların özgürleştirilmesi, esirlerin serbest bırakılması, devletin inşa edilmesi ve saldırı sonucu yıkılanların yeniden imarı konularında diyaloga açık olduklarını belirtirken; ulusal güvenlik stratejisi üzerine yapılacak herhangi bir görüşmenin, saldırılar sürerken değil, barış ortamında yapılması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, son olarak hükümetten, bakanlar kurulu bildirisinde açıkça belirtildiği üzere, İsrail işgali altındaki tüm Lübnan topraklarının kurtarılması için gerekli tüm adımları atmasının öncelikli bir görev olması gerektiği belirtildi. (İLKHA)