9668,36%1,33
38,81% 0,36
43,29% -0,25
3996,59% -0,90
6506,72% 0,56
HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, 19 Mayıs’ta düzenleyecekleri "Madde Bağımlılığı" paneli öncesi Meclis'te uyuşturucu sorununa dikkat çekti. Dinç, "Vatandaşlarımız bize ulaşıyor ve ‘evlatlarımızı kurtarın’ diyor. Artık bu konuda köklü bir çözümün gerçekleştirilmesi gerekiyor." dedi.
“Tüm vatandaşlarımızı ‘Madde Bağımlılığı’ panelimize davet ediyoruz”
Uyuşturucu illetine karşı gençliğin korunması konusunda duyarlı olan vatandaşları Ankara’da düzenleyecekleri panele davet eden Dinç, “Uyuşturucu zehri, sadece bir siyasi parti veya bir sivil toplum kuruluşu, bir bakanlık ya da polisiye tedbirlerle çözülecek bir konu değildir. Bu sadece bir siyasi partiyi ilgilendiren bir konu da değildir. Uyuşturucu ileti, partiler üstü bir meseledir ve bu, topyekûn mücadele etmemiz gereken bir konudur. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızı 19 Mayıs Pazartesi günü, saat 14.00'te Ankara'da EBS Otel’de uyuşturucuyla mücadele kapsamında, ‘Madde Bağımlılığı' ismiyle düzenleyeceğimiz panele davet ediyorum. Bu konuda duyarlı olan, bu illete karşı mücadele etmek isteyen ve çözüme katkı sunmak isteyen herkesi bu vesileyle davet ediyorum.” dedi.
“Uyuşturucu baronları evlatlarımızı sinsice katledip elimizden alıyor”
Uyuşturucu kullanımına dair veriler paylaşan Dinç, “Uyuşturucu illeti her geçen gün gençlerimizin hayatını karartmaktadır. 2010 ile 2020 yılları arasında uyuşturucu ve madde kullanımı yüzde 26 oranında artmış. 15 ila 64 yaş arasında yüzde 5,6’sı en az hayatında bir kez uyuşturucu madde kullanmış. 2023 resmî verilerine göre uyuşturucu kullanım yaşı 12 ila 13 arasındadır. 2023'te 300 bin kişinin aktif bir şekilde uyuşturucu kullandığına dair veriler var. 280 binin üzerinde operasyon düzenlenmiş, 330 bin kişi gözaltına alınmış ve bunlardan 36 bini tutuklanmış. Sadece 2023 yılında 244 kişi madde bağımlılığına bağlı olarak hayatını kaybetmiş. Bir de uyuşturucu bağımlıların katlettikleri insanlar var. 2024 Kasım ayında İstanbul'da uyuşturucu bağımlısı bir şahıs 3 saat içerisinde 7 kişiyi katletti. Bingöl'de uyuşturucu bağımlısı bir şahıs, 4 kişiyi katletti ve birkaç kişiyi de yaraladı. Tabii bu saydıklarımız sadece birkaç örnektir. Bu rakamlar çok ciddi ve bununla birlikte 800 bin kişi hakkında denetimli serbestlik dosyası açılmış. Bir bağımlıyla yaptığım görüşmede şöyle bir şey söylemişti: 50 bin yataklı cezaevleri açılacağına keşke 10 bin yataklı tedavi merkezleri açılsaydı. Uyuşturucu satıcıları, dağıtıcıları ve özellikle uyuşturucu baronu teröristler evlatlarımızı katlederken yaşına, cinsiyetine, dinine ve etnik kimliğine bakmıyorlar. Bunlar aslında sinsice evlatlarımızı katledip evlatlarımızı elimizden alıyorlar. Sevmeye doyamadığımız masum çocuklarımız daha 12 yaşında, 13 yaşında, muhakeme yeteneği gelişmemiş çağda maalesef onların elleriyle zehirleniyorlar. Aslında bir yönüyle geleceğimiz karartılıyor.” ifadelerini kullandı.
“Uyuşturucu ile mücadele konusunda yeteri kadar sonuç alınmıyor”
Uyuşturucu kullanımına yönelik bir rapor hazırlayıp ilgili bakanlığa ilettiklerini açıklayan Dinç, “2020 ile 2023 yılı arasında hayatları karartan metamfetaminde 5 kat artış görülmüş durumda. Bu, şunu gösteriyor; demek ki uyuşturucuyla mücadelede yeteri kadar sonuç alınmıyor. Türkiye'nin çoğu ilini dolaştım, vatandaşlarımızla bir araya geldik, vatandaşlarımızın ısrarla bizden talep ettikleri bir konu da bu uyuşturucu illetine bir çözümün bulunmasıdır. Vatandaşlar, 'ekonomiden geçtik artık… Biz ekonominin derdinde değiliz, biz evlatlarımızın kurtarılmasını istiyoruz.' diyorlar. Biz de bu konunun takipçisi olacağımızın sözünü verdik. Sahada yaptığımız çalışmalar ve araştırmalar var. Bizzat uyuşturucu kullanan bağımlı gençlerimizle de bir araya geldik, onların görüş ve düşüncelerini aldık. Bu konuda bir rapor hazırlayıp ilgili bakanlığımıza da aktardık. Bu konu tüm bakanlıklarla birlikte Diyanet’i de sivil toplum kuruluşlarını da topyekûn tüm toplumu da ilgilendiren bir konudur. Uyuşturucu zehri bu şekilde değerlendirilmelidir. Çünkü bu zehir, gençlerimizi köleleştiriyor, gençlerimizin iradesini gasp ediyor.” şeklinde konuştu.
“Uyuşturucu kullanıcıları sadece kendilerine değil, topluma da zarar vermektedirler”
Uyuşturucu bağımlılarının kendi istek ve rızalarına bakılmaksızın tedavi edilmeleri gerektiğini belirten Dinç, “Çözümle ilgili gördüğümüz bazı eksiklikler var. Bir uyuşturucu bağımlısının söylediklerini olduğu gibi aktarıyorum: 'Ben AMATEM'e tedavi olmaya gidiyorum ve bizzat oraya 237 kez girişim ve 17 yatışım var. Ama ben tedavi olamadım tam aksine orada uyuşturucu kullanıcılarıyla iletişime geçtim. Bir diğer kullanıcı şunu söylüyor: Ben orada tedavi olurken, Telegram üzerinden bizzat yatağıma kadar uyuşturucuyu istiyorum ve ona ulaşıyorum.' Tabii bunları görmek ve önlemini almak lazımdır. Bununla birlikte uyuşturucu bağımlısının tedavisi kendi rızasına bırakılmamalıdır. Uyuşturucu bağımlılarının tedavi olma zorunluluğu olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Gençler, manevi boşluktan dolayı bunalıma giriyor ve çıkışı o zehirde arıyor”
Gençlerin manevi eğitimine önem verilmesi gerektiğini ifade eden Dinç, “Biz niçin bu dünyaya geldik, yaratılış gayemiz nedir, nereden geldik, nereye gidiyoruz? Eğer bu konu üzerinden sağlıklı bir eğitim verilmezse yarın çok geç olabilir, neslimizi kaybedebiliriz. Gençlerimizin manevi değerlere sahip çıkma ve bunu da bizzat manevi temelli bir eğitim sistemiyle kendi medeniyetimizi de kendi değerlerimizi de bu eğitim sistemine katarak gençliğimizi yetiştirmek zorundayız. Bugün gençler, manevi boşluktan dolayı bunalıma giriyor ve çıkışı o zehirde arıyor. Gençler, manevi değerlerle donatılmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Vatandaşlar bize ulaşıyor ve ‘evlatlarımızı kurtarın’ diyor”
İlaçsız tedavi yöntemleri hakkında sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmalara değinen Dinç, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bizzat bazı sivil toplum kuruluşlarına ziyaretler yaptım, uyuşturucu bağımlılarını da dinledim ve özellikle ilaçsız tedavi yapan yani manevi değerler eğitimiyle gençlerimize yardımcı olan sivil toplum kuruluşlarının sayısı da artırılmalıdır. Bu kurumlar çok da önemli sonuçlar alıyor. Her şeyden önce vatandaşlar bize ulaşıyor ve ‘evlatlarımızı kurtarın’ diyor. Artık bu konuda köklü bir çözümün gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yani bataklığın kurutulması lazımdır. Biz evlatlarımızı tedavi etmeye çalışırken diğer tarafta eğer binlerce kişi uyuşturucuya bulaşıyorsa bu çözüm, gerçekçi bir çözüm olmaz. Her şeyden önce uyuşturucu baronlarıyla, uyuşturucu dağıtıcılarıyla ve uyuşturucu üreticileriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi lazım, çünkü bunlar bizzat evlatlarımızı zehirleyerek bir kazanç elde etmeye çalışıyorlar. Bunların işlediği suçtan daha büyük bir suç yoktur. Bunlara yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerekir.” (İLKHA)