Tarih: 13.06.2025 17:51

HÜDA PAR'dan sığınmacılara yönelik gözaltılara tepki

Facebook Twitter Linked-in

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, bir annenin çocuklarından koparılması, can güvenliği olmayan bir ülkeye geri gönderilme tehdidiyle karşı karşıya kalmasının ne hukuken, ne de insani açıdan kabul edilebilir bir durum olmadığı ifade edildi.

"Sığınmacı statüsünde bulunan birçok kişi, vicdani olmayan uygulamalarla gözaltına alınmakta"

Birçok sığınmacının hayatlarının tehlikede olduğu ülkelere geri gönderilme riskiyle karşı karşıya bırakıldığı belirtilen açıklamada, "Bursa İnegöl'de dört çocuğuyla birlikte yaşamaya çalışan Zebo Kadirova isimli Özbekistan vatandaşı bir anne, sabah saatlerinde gözaltına alınarak Bursa Geri Gönderme Merkezi'ne götürülmüştür. Hakkında uygulanan G87 kodu ile sınır dışı edilmesi durumunda, cezaevi ve ağır insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kalacağı bilinmektedir. Zebo Kadirova'nın durumu münferit bir vaka değildir. Türkiye'de sığınmacı/mülteci statüsünde bulunan birçok kişi benzer şekilde, hukuki dayanaktan yoksun, keyfi ve vicdani olmayan uygulamalarla gözaltına alınmakta; Geri Gönderme Merkezlerinde alıkonulmakta, çoğu zaman hayatlarının tehlikede olduğu ülkelere geri gönderilme riskiyle karşı karşıya bırakılmaktadır." ifadelerine yer verildi.

"Bir annenin çocuklarından koparılması ne hukuken ne de insani açıdan kabul edilemez"

Keyfi uygulamaların ne hukukla ne de insani değerlerle uyuşmadığı ifade edilen açıklamada, "Bu uygulamalar sadece vicdanları değil, aynı zamanda hukuku ve uluslararası yükümlülükleri de açıkça ihlal etmektedir. Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin tarafı olarak, geri göndermeme ilkesine (non-refoulement) bağlıdır. Bu ilke, bir kişinin zulüm, işkence veya insanlık dışı muamele riskiyle karşı karşıya kalacağı bir ülkeye sınır dışı edilmesini kesin olarak yasaklamaktadır. Bir annenin çocuklarından koparılması, can güvenliği olmayan bir ülkeye geri gönderilme tehdidiyle karşı karşıya kalması ne hukuken ne de insani açıdan kabul edilebilir." denildi.

"Hukukun ve vicdanın esas alınmasını talep ediyoruz"

Mağduriyet riski yüksek olanlar için koruyucu yaklaşımların esas alınması gerektiği ifade edilen açıklamada, "Bu bağlamda; Geri Gönderme Merkezlerinde tutulan sığınmacıların dosyalarının şeffaf, adil ve hızlı bir şekilde incelenmesini, uluslararası koruma başvurularının titizlikle değerlendirilmesini, mültecilerin sınır dışı edilmelerine yönelik işlemlerde hayat hakkı, aile birliği ve zulümden korunma hakkının esas alınmasını, özellikle çocuk sahibi, kadın ve mağduriyet riski yüksek şahıslar için daha koruyucu yaklaşımların benimsenmesini ve en önemlisi, hukukun ve vicdanın esas alınmasını talep ediyoruz." diye belirtildi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —