Akşam saatlerinde Sabiha Gökçen Havalimanı'na inen ve vakıf yetkilileri ile vatandaşlar tarafından karşılanan aktivistler, yaşadıkları durumlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Havalimanında özellikle Türkiye'den gidenlerin pasaportlarının alındığını, 3-4 saat beklettikten sonra teker teker sorguya çekildiklerini belirten İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkudüs Yalçın, pasaportlarını teslim aldıktan sonra otele gittiklerini ancak burada da kurulan karakolun içerisine düştüklerini ifade etti.
Otele karakol kurmuşlar
Yalçın, "Otele gittiğimizde orada bulunanların teker teker otelden alınıp götürüldüklerini gördük. Ardından eşyalarımızı dağıtıp içerisinde ne olup olmadığına baktılar. Sonra bizi de alıp otelin dışında bekleyen minibüse bindirerek yarım saat beklettiler. Orada de port edileceğimizi düşündük. Bir müddet daha beklettikten sonra pasaportlarımızı verip 'siyasi bir işe karışmayın!' diyerek otele geri gönderdiler. Rütbeliler gitti ama gözetleme için kalanlar gecenin geç saatine kadar otelde bekleyip psikolojik baskı yaptılar." dedi.
"Bizi daha rahat kontrol edebilmek için üç parçaya böldüler"
Yürüyüş için İsmailiye kentine girerken neredeyse herkesi durdurduklarını, çok az kişinin içeri girebildiğini belirten Yalçın, "Bu durum hükümetin bir planıydı. Bizi daha rahat kontrol edebilmek için üç parçaya böldüler. İkinci noktada durdurdular. En son müdahaleleri çok sert oldu. Refah'ta durum eskisi gibi… Oraya gitmek isteyenler gidemediği için değişen bir şey olmadı." diye konuştu.
56 farklı ülkeden 6 bin 500 kişinin yürüyüşe destek vermek için Mısır'da bulunduğunu aktaran Yalçın, Mısır hükümetinin kötü muamelesi sebebiyle hedeflenen amaca ulaşılamadığını söyledi.
"Özellikle Türkiye'den giden çok sayıda aktivist kaçırıldı, baskıya uğradı, de port edildi"
Umut Kervanı Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, "Orada çok şey görüp yaşadık ama meselenin oraya odaklanmasını istemiyoruz. Bu yürüyüşün engellenmesi için başından beri çok sert müdahaleler oldu. Hiçbir zaman turistik gezi için giden herhangi bir ülke vatandaşı gibi karşılanmadık. Özellikle Türkiye'den giden çok sayıda aktivist kaçırıldı, baskıya uğradı, de port edildi. Türkiye'den gidenlere terörist muamelesi yapılarak uzun süre tutulması kabul edilebilir bir durum değildir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
