Bugün, 13 Haziran 2025 Cuma
9520,22%-1,71
39,42% 0,21
45,49% -0,44
4342,00% 1,36
6870,40% 0,00
Gazze ablukasını delmek amacıyla yola çıkan ve insani yardım taşıyan Madleen gemisi, siyonist rejim donanması tarafından önceki gün uluslararası sularda işgal edilmişti. Gemide bulunan 12 gönüllü aktivist, gözaltına alındıktan sonra rejimin Ben Gurion Havalimanı'na götürüldü. Aktivistlerin "sınır dışı" edilmesi bekleniyor.
Siyonist rejim Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, gemideki gönüllülerin ülkelerine gönderilmeden önce "gözaltı" merkezlerine sevk edildiğini duyurdu. Açıklamada, sınır dışı edilmeyi kabul etmeyenlerin ise mahkemeye çıkarılacağı belirtildi.
İşgal donanması 18 saat boyunca izledi
Siyonist rejimin savaş gemileri, yardım filosu kapsamında yola çıkan Madleen gemisini yaklaşık 18 saat boyunca uluslararası sularda takip etti. Ardından özel kuvvetler dün sabah saatlerinde gemiye baskın düzenleyerek zorla kontrol altına aldı. Gemide bulunan gönüllüler herhangi bir direniş göstermemelerine rağmen alıkonuldu ve gemi Aşdod Limanı'na çekildi.
Geminin kontrolünün deniz komandoları ve "Sniper" adlı özel bir birlik tarafından sağlandığı açıklandı. Gemiye, Gazze kıyılarına yaklaşmadan önce uluslararası sularda müdahale edildiği ve "sorunsuz şekilde" limana çekildiği öne sürüldü.
Zorla çekildi, iletişim engellendi
İşgal merkezli Adalah Hukuk Merkezi, geminin hâlâ açık denizlerde olduğunu ve işgalci güçlerin gemiyi zorla Aşdod'a çektiğini belirtti. Aktivistlerle iletişimin kesildiği ve tutuldukları hücrelere herhangi bir haberleşme cihazının sokulmasına izin verilmediği aktarıldı.
Sözde hükümet sözcüsü David Mencer, olayın "sorunsuz" gerçekleştiğini ve aktivistlerin en kısa sürede ailelerine döneceğini iddia etti. Ancak insan hakları kuruluşları, Madleen gemisinin işgalini uluslararası hukuka aykırı bir saldırı olarak niteleyerek, işgalci rejimi hukuki ve diplomatik olarak sorumlu tutma çağrısı yaptı.
Madleen gemisi ne taşıyordu?
Madleen, Gazze'ye ulaşması planlanan Özgürlük Filosu kapsamındaki bir gemiydi. Gemide gıda, tıbbi malzeme ve temel yaşam ürünlerinin yanı sıra gönüllü sağlık çalışanları ve insan hakları savunucuları da bulunuyordu. (İLKHA)
