10747,00%0,04
40,59% 0,02
47,10% 1,43
4394,42% 2,22
7018,29% 1,30
Mardin Müze binası, 1895 yılında Katolik Süryani patrik evi ve sosyal tesisi olarak inşa edilmiş, Birinci Dünya savaşı başladıktan sonra, daha çok Fransızlara dayanan Katolikler de Suriye’ye göçmüştü. Böylece Katolik Patriğin kısa süre (1895-1914) ikamet ettiği bina metruk kalmış ve sonrasında da Kamuya intikal etmişti.
Bina çok görkemli, büyük ve şehrin tam orta merkezinde, turistlerin de ilgisini çeken bir yapıda olup halen Mardin Müzesi olarak kamu hizmetini ifa etmektedir.
Katolikleşen Süryanilerden sadece birkaç aile Mardin’de ikamet etmektedir. Patrikleri ise yurt dışındadır. Kendilerine hizmet veren Meryemana Kilisesi ile Mor Efrem Kilisesi de ibadete açık olmakla beraber cemaati kalmadığı için çoğunlukla ayin yapılmamaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Külliye'de azınlıklara verdiği bir yemekte hazır bulunan Katolik Süryani temsilcilerinden birinin talebi üzerine Mardin Müzes'inin kendilerine tahsis edilmesi ve Müzenin boşaltılması gündeme gelmiştir. Daha önce de mahkemeye intikal eden bu talep Yerel Mahkeme, Bölge Mahkemesi ve Yargıtay tarafından red edilmiş; Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru da hukuka uygun görülmemiştir. Şu anda Mardin Müzesi, tamamıyla kiliseye devredilmiş durumdadır.
Buna tepki olarak Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Mardin Müzesi'nin önünde bir araya gelerek, basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını, STK temsilcileri adına okuyan Necmettin Başboğa, şu ifadeleri kullandı: Mardin; tarihi camileri, medreseleri, han ve hamamları, kilise ve manastırları gibi somut yapılarının yanı sıra; İslam Medeniyetinin farklılıkları zenginlik gören çok dinli, çok dilli, çok kültürlü yapısını hala koruyabilen ender şehirlerden biridir. ‘Mardin Müzesi Binası’nın boşaltılarak Katolik Süryani Cemaatine tahsis edilmesine dair teşebbüsler bulunmaktadır. Bu teşebbüsü, hem kamu yararı açısından, hem de şehrin dini, sosyal ve kültürel dokusu açısından yanlış ve sıkıntılı sonuçlara yol açacaktır. Ayrıca hukuksuz, yersiz ve gereksiz bir teşebbüstür. Müze olarak kullanılan bu nadide binanın büyüklüğü, yüzyıllık serencamı, kent meydanındaki konumu, işlevselliği, bölgedeki tüm medeniyet, inanç ve kültürel zenginliği barındırması ve Şehir Hafızası hüvviyeti nedeniyle Mardin Müzesi olarak hizmet vermeye devam etmelidir.”
“Mardin Müzesi'ne ait mevcut bina Kent Müzesi olarak kalmalıdır”
Kiliseye devredilen müzenin tekrardan kalıcı olarak müze olması için ilgililere çağrıda bulunan Başboğa, “Mevcut Mardin Müzesine ait binanın konumu, büyüklüğü, işlevi ve tarihsel serencamı nedeniyle ‘Şehir Kimliği’ açısından büyük bir sembolik anlam taşımaktadır. Müze Binası Mardin için bir kimlik, bir sembol ve bir kamu hizmeti alanıdır. Mardin Müzesi Binasına dair Yerel mahkeme, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi tarafından Kamuya ait olduğu tescillenen ve Katolik Vakfı talebinin yersiz ve hukuksuz olduğuna dair verilen hüküm doğru ve isabetlidir. Aksi bir uygulama kesinleşmiş yüce mahkeme kararlarına mugayirdir. Mardin’de hizmet veren Meslek Kuruluşları, Oda Başkanları, Dernekler, Vakıflar ve Sivil Toplum Kuruluşları ile seçilmiş Mahalle Muhtarları olarak; Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili ve yetkili tüm kişi ve kurumlara çağrıda bulunuyor ve sesimize kulak vermelerini bekliyoruz. Mardin Müzesinin boşaltılması ve başkalarına peşkeş çekilmesi durumunda ciddi ve büyük toplumsal huzursuzluk, kırgınlık ve istenmeyen sosyo-politik sonuçlar doğurması hepimizi üzmekte ve endişelendirmektedir. Bu yanlış ve anlamsız teşebbüsten herkesin vazgeçmesini bekliyoruz. Özetle; Mardin Müzesine ait mevcut bina Kent Müzesi olarak kalmalıdır.” şeklinde aktardı. (İLKHA)