9541,3%-1,65
38,69% -0,19
43,43% 0,20
4001,13% 1,02
6475,39% 0,26
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Filistin halkının topraklarından zorla çıkarıldığı ve tarihe "Büyük Felaket" (Nekbe) olarak geçen 15 Mayıs 1948’in 77. yılında, İngiltere Büyükelçiliği önünde basın açıklaması düzenledi.
Sık sık sloganların atıldığı basın açıklaması öncesi Gazeteci-Yazar Tayyar Tercan, kısa bir bilgilendirme konuşması yaptı. Daha sonra ANFİDAP adına basın açıklaması Enderun Eğitim Vakfı’ndan Bayram Baş tarafından okundu.
"Nekbe, israil tarafından Filistinlilerin sistemli bir şekilde yurtlarından çıkarılmasıdır"
"15 Mayıs Nekbe (Büyük Felaket) gününü anıyor ve özgür Filistin'i destekliyoruz!" diyen Baş, "Nekbe, israil tarafından Filistinlilerin sistemli bir şekilde yurtlarından çıkarılmasıdır. Nekbe, 1948'de 550’den fazla köyün yakılıp yıkılarak zorla sahiplerinin elinden alınması ve 700 binden fazla Filistinlinin yurtsuz bırakılmasıdır. Nekbe, bugün ve her gün tüm Filistinlilerin hafızasına kazınmış bu trajedinin yaşandığı gündür. Nekbe, 77 yıldır Filistinlilerin yaşadığı siyonist zulmün adıdır. Bugün, 15 Mayıs 1948 tarihinde ve sonrasında, siyonist israil apartheid rejimi ve çeteleri tarafından yapılan saldırı ve katliamlarla yurtlarından çıkarılan, öldürülen, topraklarına ve mülklerine el konulan Filistinliler için buradayız. Bugün: 15 Mayıs, Filistinlilerin büyük bir felakete uğratıldığı gündür. O günden bugüne 77 yıldır, on binlerce Filistinli öldürülmüş, yüzbinlerce Filistinli de yurtlarından sürülerek başta Lübnan, Ürdün ve Suriye olmak üzere pek çok coğrafyada mülteci durumuna düşürülmüş, vatansız bırakılmışlardır." dedi.
Açıklamasının devamında Baş, şunları aktardı:
"İngiliz Hükümeti’nin 1917 yılında ilan ettiği Balfour Deklarasyonu ile Filistin toprakları, Filistinlilerden arındırılarak dünyanın pek çok yerinden getirilecek olan Yahudilere tahsis edilmiştir. 2. Dünya Savaşı’na kadar bu Deklarasyon doğrultusunda dünyanın pek çok yerinden yığınlar halinde getirtilen Yahudiler, o toprakların binlerce yıllık sakinleri olan Filistinlileri, İngiliz manda idaresinin destekleriyle yurtlarından söküp atmışlardır. Nekbe’nin müsebbibi İngiltere’dir. Osmanlı hakimiyeti sonrasında Britanya sömürge dönemi adeta israil devletinin kuluçka dönemidir. Bu dönemin sonunda kurdurulan israilin ilk üniversitesi, ilk bankası, ilk ordusu zalim İngiltere tarafından oluşturulmuştur. Batılı devletler, Filistin topraklarında yüzyıllarca barış içinde yaşayabilen farklı din ve kültürden insanları birbirine düşmanlaştırmak suretiyle sadece Filistin’de değil tüm Dünya’da birlikte yaşama kültürünü zehirledi, berhava etti ve dünya barışını halen tehdit etmekte olan büyük bir haksızlığın tohumlarını ekti. Batılı siyasi güçler eliyle Filistinlilere karşı uygulanan bu acımasız ve haksız vatansızlaştırma bir kere olup bitmedi, sürekli tekrarlandı. Bu, aynı acımasız ve haksız vatansızlaştırma bugün Gazze’de yine tekrar ediyor, hala devam ediyor."
"BM kararları ve uluslararası hukuk kurallarına göre israil halihazırda elinde tuttuğu toprakların yüzde doksanında işgalcidir"
7 Ekim Aksa Tufanı’ndan bu yana 587 gündür siyonist Yahudilerin zulmü altında büyük bir imtihan veren, çoluk-çocuk, kadın–erkek, genç-yaşlı; binlerce Filistinlinin şehit edildiklerini hatırlatan Baş, "İşgalci israil apartheid rejimi sadece son 587 günlük soykırım sürecinde değil, kurulduğu 1948 tarihinden bu yana Filistin’de baskı, işgal, işkence, tecrit, ölüm ve soykırımla anılmaktadır. BM kararları ve uluslararası hukuk kurallarına göre israil halihazırda elinde tuttuğu toprakların yüzde doksanında işgalcidir. Soykırıma karşı oluşturulan uluslararası ve yerel hukuk metinleri ile insan hakları mekanizmalarının da hiçbir işe yaramadığı bir zeminde Avrupa ve ABD üniversite kampüslerindeki öğrencilerde vicdan harekete geçse de üniversite yönetimleri varlık sebeplerini ve dayandıklarını iddia ettikleri başta ifade özgürlüğü olmak üzere bütün temel hakları, söz konusu israil olunca rafa kaldırmıştır." ifadelerine yer verdi.
"Siyonist işgal demek imha edilmiş dünya barışı demektir"
Türkiye başta olmak üzere İslam ve diğer dünya ülkelerine seslenen Baş, şunları söyledi:
"Gelinen aşamada söylenmemiş söz, yapılmamış itiraz kalmamış olsa da aşağıdaki taleplerimizi yineleyip başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere bölge, İslam ve dünya ülkelerine daha somut ve net adımlar atma çağrısı yapıyoruz. Siyonist işgal demek; 6 milyonu mülteci kamplarında yaşamak zorunda bırakılmış sürgün bir halk demektir. Milyonlarcası kendi vatanında aşağılanmış, esir edilmiş bir halk demektir. On binlerce ölü, yaralı ve tutsak demektir, nükleer ve kimyasal silahlarla yok edilmiş bedenler ve kirletilmiş çevre demektir. Dünya egemenlerinin hukuk ve adalet konusundaki ikiyüzlülüğü demektir, yok sayılmış uluslararası kurumlar demektir, iğfal edilmiş insani ve uluslararası hukuk demektir, örülmüş duvarlar demektir, yok edilmiş birlikte yaşama iradesi demektir ve imha edilmiş dünya barışı demektir."
"Hükümetimizden; soykırım suçlusu israile karşı diplomatik, ticari, askeri, hukuki ve siyasi olarak daha etkin ve caydırıcı adımlar atmasını istiyoruz"
Hükümete taleplerini ileten Baş, "ANFİDAP olarak; Filistin halkının gasp edilen meşru hak ve taleplerinin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Bizler, taleplerimizde çok netiz: Hükümetimizden; soykırım suçlusu israile karşı diplomatik, ticari, askeri, hukuki ve siyasi olarak daha etkin ve caydırıcı adımlar atmasını istiyoruz, soykırıma katılmış Türkiye israil çifte vatandaşlarının yargılanmalarını istiyoruz. Tüm sivil ve askeri havaalanlarının, limanların; siyonist israil ve işbirlikçilerine kapatılmasını istiyoruz. Azerbaycan’dan Türkiye üzerinden siyonist israile aktarılan petrol başta olmak üzere işgale hizmet eden tüm nakil ve lojistik hatlarının akışının, uluslararası anlaşmalar dikkate alınarak sonlandırılmasını istiyoruz. israil saldırganlığına karşı bölge ülkeleriyle birlikte savunma anlaşmaları kurulmasını, Gazze’nin her alanda desteklenmesini ve öncelenmesini talep ediyoruz." şeklinde belirtti.
"Er ya da geç Filistinliler evlerine dönecek, yuvalarına kavuşacaklardır"
Son olarak halktan da taleplerinin olduğunu belirten Baş, "Gazze’de soykırım suçunu işleyenlerin ve onları destekleyenlerin mallarına ve fikirlerine karşı boykotu büyüterek devam ettirmelerini, küçük büyük demeden Gazze için gayretler ortaya konulmasını talep ediyoruz. Her yıl 15 Mayıs’ta evlerine, bağımsızlıklarına kavuşma umudunu tazeleyen Filistinli kardeşlerimize yürekten selamlarımızı gönderiyoruz. Nekbe’nin acısını en az onlar kadar yüreklerimizde hissediyoruz. Er ya da geç Filistinliler evlerine dönecek, yuvalarına kavuşacaklardır. Nekbe büyük felaket gününde her zerre ve imkanımızla Filistin ve Filistin davasının yanında olacağız. 587 gündür, Ankara Filistin Dayanışma Platformunun soykırıma karşı yürüttüğü eylemlere, sabırla, kararlılıkla destek veren bütün kardeşlerimize ve bugün burada olan tüm gönüldaşlarımıza şükranlarımızı arz ediyoruz." diyerek açıklamasını bitirdi. (İLKHA)