Kentin sokaklarında zırhlı araçlarla devriye gezen işgalciler, özellikle Nablus Caddesi ve çarşı merkezinde vatandaşlara yönelik kimlik kontrolleri, araç aramaları ve alıkoymalarla baskıyı artırıyor. İşgalciler kontrol noktalarında vatandaşları saatlerce bekleterek ağır mağduriyetlere neden oluyor. Özellikle Anab Askeri Kontrol Noktası ve Cebara Köprüsü girişindeki uygulamalar sık sık geçişleri tamamen engelliyor.
Saldırılar sadece güvenlik tedbirleriyle sınırlı kalmıyor. Son iki haftada Nur Şems Kampı'nda 20’den fazla bina tamamen yıkıldı. Tulkerem Kampı’nda 58, Nur Şems’te ise 48 olmak üzere toplam 106 binanın yıkılması hedefleniyor.
Geçtiğimiz hafta içinde işgalciler, içinde 250’den fazla konut bulunan 58 bina için ani tahliye kararı verdi ve ailelere yalnızca üç saat süre tanıdı. Aynı zamanda, işgalciler kentteki bazı sivil binaları zorla boşaltarak askeri karargâha dönüştürdü. Özellikle Nablus Caddesi boyunca toprak yığınlarıyla kurulan bariyerler, ulaşımı engelliyor ve kamplar arasındaki bağlantıyı koparıyor.
İşgalle birlikte Tulkerem’de yaşanan insani kriz her geçen gün derinleşiyor. Bugüne kadar saldırılar sonucu biri çocuk, ikisi kadın olmak üzere 13 Filistinli şehit oldu. Yaralı ve esir sayısı ise onlarca olarak bildiriliyor.
Saldırılar sonucu 4 bin 200 aile, yani yaklaşık 25 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kentte en az 400 ev tamamen yıkılırken, 2 bin 573 ev de kısmi olarak hasar gördü. Ayrıca altyapı, yollar ve ticari işletmeler büyük zarar gördü. Kampların giriş ve çıkışlarını kapatan işgalciler, bölgeyi adeta yaşanamaz hâle getirdi.
Tulkerem ve çevresindeki bu sistematik saldırılar, siyonist rejimin bölgeyi demografik olarak boşaltmaya ve coğrafi yapısını dönüştürmeye yönelik planlarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. (İLKHA)
