"Sessiz kalmak zulme ortak olmaktır" sloganıyla yapılan açıklamada, zalimlere karşı güçlü bir duruş sergilendi.
Malatya'da İnönü Üniversitesi öğrencileri, cuma namazı sonrası İlahiyat Fakültesi Camii bahçesinde bir araya gelerek Gazze ve Yemen'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekti.
"Sessiz kalmak zulme ortak olmaktır" sloganıyla düzenlenen açıklamada, Filistin ve Yemen halkına yönelik saldırılar sert bir dille kınandı.
Basın açıklamasını Malatya İnönü Üniversitesi öğrenci toplulukları adına Umut Uludağ okudu.
Ümmet bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayan Uludağ, "Bizler İnönü Üniversitesi'nden, ümmet bilincine sahip, mazlumların acısını kendi acısı bilen Müslüman gençler olarak burada toplanmış bulunmaktayız." ifadelerine yer verdi.
Toplantının bir tepki değil, duruş ve sorumluluk ifadesi olduğuna dikkat çeken Uludağ, "Bugün burada sadece konuşmak için değil; Allah katında, zulmün karşısında susan dilsiz şeytan olmamak için, zalime karşı hakikati haykırmak için toplandık." sözleriyle mesajlarını net bir şekilde ortaya koydu.
Gazze'de aylardır devam eden saldırıların savaş değil, bir soykırım olduğunu belirten Uludağ, "Gazze'de aylardır süren katliam, modern çağın göz göre göre işlenen en büyük zulümlerinden biridir. Bu bir savaş değil, bir soykırımdır." şeklinde konuştu.
Açıklamada, Filistinlilerin temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığı vurgulandı.
"Kardeşlerimiz açlığa, susuzluğa maruz bırakılıyor. Kur'an'ın 'Kim bir canı kurtarırsa, bütün insanlığı kurtarmış gibi olur' (Maide 32) hükmüyle biz, bu vahşet karşısında sessiz kalamayız." diyen Uludağ, sadece israilin değil, ona destek veren ülkelerin de bu suça ortak olduğunu ifade etti:
"Bu zulmün tek faili israil değildir. Onu destekleyenler, ona silah verenler, onu meşrulaştıran sözde medeni dünya da bu cinayetlerin ortağıdır. Amerika'nın Yemen'i bombalaması, israilin insani yardım için hazırlanan Vicdan Gemisini hedef alması karşısında gerekli ciddi tepkilerin verilmemesi, insanlığın artık vicdanlarıyla değil çıkarlarıyla hareket ettiğini göstermektedir."
Basın açıklamasında Türkiye sınırları içindeki Kürecik Radar Üssü'ne de dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
"İnönü Üniversitesi öğrencileri olarak şunu da hatırlatalım ki israilin uyguladığı bu zulmün gözü, bu coğrafyada konuşlanmış Kürecik Üssü'dür! Mazlumun canına kasteden sistemlere hizmet eden bu üs derhal kapatılmalıdır!"
Yemen'deki duruma da yer verilen açıklamada, bölge halkının yıllardır açlık ve bombardıman altında yaşam mücadelesi verdiği belirtildi:
"Yemen'de yıllardır süren açlık ve sefaletle beraber üzerlerine atılan bombalar, ümmetin bir parçasını daha yok etmeye yönelik bir saldırıdır. Gazze'deki zulme sessiz kalmadıklarından dolayı kendilerine yapılan bu zulmü lanetliyoruz. Yemenli kardeşlerimizin kutsal ve cesur direnişlerinin yanındayız."
Açıklamanın devamında, ümmetin birliği ve dayanışması vurgulandı:
"Biz aynı kıbleye yönelen, aynı Allah'a iman eden bir ümmetiz. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) buyurur: 'Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.' Gazze'de, Yemen'de, Doğu Türkistan'da, Lübnan'da acı çeken her Müslüman; bizim bir parçamızdır. Bizler de onların yaşadığı zulmün acısını derinden hissediyoruz."
Son olarak, basın açıklaması bir çağrı niteliği taşıyan sözlerle tamamlandı:
"Bugün bu açıklamayı sadece bir tepki değil, bir dua, bir direniş ve bir çağrı olarak yapıyoruz:
Ey Ümmet-i Muhammed! Uyan! İhtilafı, ayrılığı bırak! Kardeşliği kuşan! Birlik ol! Zulme karşı tepkisiz kalma! Zalimler için yaşasın cehennem! Gazze kazanacak, Yemen kazanacak, direniş kazanacak! Allah mazlumların yanındadır ve biz de onların yanındayız! Unutmayın: Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur!"
Toplantıya katılan öğrenciler, açıklamanın ardından sessiz bir şekilde dağıldı. (İLKHA)
