Al Jazeera Araştırma Merkezi kıdemli araştırmacısı Dr. Likaa Meki, Amerikan teklifinin baştan itibaren HAMAS için müzakereye açık olmayan, sabit bir çerçeveyle şekillendiğini belirtti. "Planın detayları zaten Tel Aviv'de karara bağlanmıştı, HAMAS'ın onayı sadece bir formaliteye indirgenmiş durumdaydı." dedi.
Siyonist rejim uzmanı Dr. Muhenned Mustafa da teklifin yüzde 95 oranında işgal rejiminin taleplerine uygun olduğunu vurgulayarak, Netanyahu'nun kamuoyuna doğrudan "evet" demekten çekindiğini ancak HAMAS'ın reddiyle rahatladığını söyledi. "Netanyahu şimdi çıkıp 'Biz kabul edecektik ama HAMAS reddetti' diyebilir. Bu, içerideki aşırı sağ baskıdan sıyrılmak için bulunmaz fırsat." dedi.
Amerika arabulucu değil, taraf
Dr. Meki'ye göre, ABD adil bir arabulucu olma iddiasına rağmen fiilen siyonist rejimin yanında duruyor. "ABD, gücünü tarafsızlıkla değil, baskı aracı olarak kullanıyor. Direnişin önünde ya teslimiyet ya da izolasyon gibi iki kötü seçenek bırakılıyor." dedi.
Askeri uzman Tümgeneral Fayez Duvayri ise sahadaki durumu değerlendirerek, direnişin klasik cephe savaşlarından gerilla taktiklerine geçtiğini söyledi. Direnişin silah ya da insan gücünde değil, Gazze halkının maruz kaldığı insanlık dışı abluka ve açlık politikalarında zorluk yaşadığını belirtti.
Her ne kadar HAMAS'ın yanıtı ABD tarafından reddedilmiş olsa da Witkoff'un açıklamaları müzakerelerin tamamen sona ermediğini gösteriyor. Witkoff, "HAMAS reddetti ama bu dosyanın kapanacağı anlamına gelmiyor" dedi. Bu da tarafların yeni görüşmelere hazırlandığına işaret ediyor. (İLKHA)
