Geçtiğimiz günlerde öğrendik ki, Eskişehir’de yapay organ laboratuvarı kurulmuş. Güzel haber, elbette. Bilime yapılan her yatırım kıymetlidir. Ama bu laboratuvarın başında kim var biliyor musunuz? Malatyalı Doç. Dr. Hüseyin Avcı. Evet, Malatya’nın evladı. Ve kendisi, bu laboratuvarın Malatya’ya kurulmasını istemiş. Bunun için ilgili makamlara resmi şekilde başvurmuş, mail atmış. Ne olmuş dersiniz? Cevap bile vermemişler.
Burası çok önemli: Dünyada karaciğer naklinde zirvede olan bir şehir var. Bilimsel altyapısı, tecrübesi, kadrosu, vizyonu var. Başında Malatyalı bir bilim insanı olan bir laboratuvar fikri var. Ve buna rağmen bu şehir yok sayılıyor.
Bu sadece bir “laboratuvar” meselesi değildir. Bu, Malatya’ya bakışın özeti, devlet aklının hangi şehirleri merkez kabul ettiğinin açık göstergesidir. Emeğe kör, başarıya sağır, adalete yabancı bir yaklaşımın sonucudur bu.
Doç. Dr. Hüseyin Avcı, görevini yaptı. Bilime, memleketine, vicdanına yakışanı yaptı. Mail attı, teklifini sundu. Sessizlikle karşılaştı. Peki şimdi biz susacak mıyız? Bu şehir, neden hak ettiği yatırımı alamıyor? Neden her afette hatırlanıp, iş icraata gelince unutuluyor?
Malatya, sadece kayısıyla değil, ilmiyle de meyve veren bir şehir. Ama bu meyveler toplanmadan çürümeye terk ediliyor. Yazık. Gerçekten çok yazık.
Buradan yetkililere açıkça sesleniyorum: Bu sessizliğiniz ayıptır. Bilime, memlekete, emeğe karşı işlenmiş bir ayıptır. Hâlâ geç değil. Bu laboratuvarın yeri Eskişehir değil, Malatya olmalıydı. Bu yanlışı telafi etmek boynunuzun borcudur.
Çünkü bu memleket, unutulmayı değil; hak ettiği değeri görmeyi bekliyor.