Mardin'de, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün 9. yılı kapsamında anma programı düzenlendi.
Mardin Valiliği öncülüğünde, Atatürk Kültür Merkezi'nde “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla gerçekleştirilen programa; Mardin Vali Vekili, il protokolü, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
Etkinlik, Mardin Artuklu Üniversitesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen "15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Millî Birlik Duygusu" konulu panel ve resim sergisiyle devam etti. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Panelde konuşan Mardin Artuklu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fikret Çelik, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe kalkışmasının, toplumu zehirleyen sapkın inanç kalıplarının sonucu olduğunu vurguladı. Çelik, “15 Temmuz gecesi yapılan kalkışma vatana ve millete karşı büyük bir ihanetti” diyerek sözlerine başladı.
“Bu yapı hiçbir zaman Müslümanların sevincine ortak olmadı”
Çelik, sapkın yapıların İslam ümmetinden hiçbir zaman gerçek anlamda bir parça olmadığını belirterek, “Kur’an-ı Kerim net bir şekilde Müslümanların birbirinin dostu olduğunu bildirir. Çoğu kişi, ta ilk öncelerden bu yapılara karşı mesafeli duruyordu. Çünkü bu yapı hiçbir zaman Müslümanların sevincine ortak olmadı. Bu yapı hiçbir zaman Müslümanların özünde, Müslümanların yanında yer almadı. Bu yapının başı sraili sürekli anıyordu, ancak Filistin halkının masumiyetini, oradaki katliamı dile getirdiklerini hatırlamıyoruz. Dolayısıyla aslında dostluk noktasında eğer hep birlikte hareket etmiş olsaydık, toplum olarak belki bu hâle gelmeyecektik. Onun için biz bu dostluk meselesini hep gündemde tutacağız.” ifadelerini konuştu.
“Eğer bir yapı camilere gelmiyorsa, ondan hayır gelmez”
Konuşmasının son bölümünde cemaatin dışına çıkan yapılarla ilgili çok net bir uyarıda bulunan Doç. Dr. Fikret Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer bir yapı, bir kişi, bir grup camilerimize gelmiyorsa; imamların arkasında namaz kılmıyorsa ve düşüncesini tekfir üzerine inşa etmişse, o yapıdan, o düşünceden ya da o kişilerden hayır gelmesi mümkün değildir.” (İLKHA)